13 Aralık 2011 Salı

Anlatım Biçimleri Test Soruları



1. Bırakalım, her sanatçı kendi dünyasını yaşasın. Çünkü o dünyalar, sonunda bizim olacaktır. Bize asıl zenginliği, şu içinde yuvarlanıp gittiğimiz dün­yada değil, kendi dünyasında yaşayan sanatçı verecektir. Bu konuda, M. Proust'un şu sözlerini nasıl hatırlamamalı: "Tek bir dünyayı, kendi dün­yamızı göreceğimiz yerde, sanatla, ne kadar sa­natçı varsa, o tek dünyanın o kadar çoğaldığını, sonsuzlukta yuvarlanan dünyalar kadar birbirin­den farklı dünyalarımız olduğunu görürüz."
Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Tanık gösterme B) Tanımlama
C) Örnek verme D) Karşılaştırma
E) Tartışma

2. (I) İnsanın sıradan güçlükler karşısında bile bunal­dığı anlar olur. (II) Böyle zamanlarda tutunacak bir dal ararız. (III) Aradığımızı bulamadığımız zaman güneşin aydınlığını bile karanlık görmeye başlarız. (IV) Yalnızlık, içimizi kemiren bir mikrop, bir verem mikrobu olmuştur. (V) Oysa bir şeyi tek başımıza başardığımızda duyduğumuz mutluluk ne büyük­tür.
Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde mecazlı anlatıma yer verilmemiştir?
A) I. veli. B) II. ve III. C) III. ve IV.
D) IV. ve V.        E) I. ve V.

3. Rumelihisarı'nın kuzeyden güneye uzunluğu 250 metre, doğudan batıya genişliği ise 125 metredir. 50 küçük, 20 büyük burcu vardır. Hisar, Karadeniz tarafından gelebilecek bütün saldırıları önleyebile­cek özelliklere sahiptir.
Bu parçanın yazılış amacı, aşağıdakilerden hangisi alabilir?
A) İzlenim kazandırma
B) Kanıları değiştirme
C) Bilgi verme
D) Olay içinde yaşatma
E) Düşünceyi kanıtlama

4. Sözcük, birbirinden ayrılmayan iki yanı olan bir var­lıktır. Bir yanı, zihinde, sessiz okumada bile canla­nan "ses imgesi" d ir. Bu imgeyi biz, söyleyiş sıra­sında, sese dönüştürürüz. Sözcüğün öteki yanı, "kavram" yada "belirtilen" dir. Bunlar, bir kâğıdın iki yüzü gibi birbirinden ayrılmaz ve sürekli olarak bir­birini akla getirtir, çağrıştırır.
Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?
A) Tartışmaya B) Açıklamaya
C) Betimlemeye D) Karşılaştırmaya
E) Öykülemeye

5. Kadın, çoraplara bir yama daha vurmaya koyuldu. Kocasının aylardır işsiz olduğunu biliyordu. Az ön­ceki adresi belirsiz küfrün nedenini kestirmeye ça­lıştı. Herhalde evine almak istediği bir şeyi alama­yışına küfretmişti. Belki de işleri tıkırında bir tanıdı­ğına... "İşsiz diye selam bile vermiyor adamlar!" demişti bir gün. "Sanki ceplerinden paralarını ala­cağım!"
Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Tartışma       B) Açıklama        C) Öyküleme D) Betimleme    E) Örnekleme

6. Koca şehir, ayaklarının dibinde dilsiz, ölü gibi ya­tıyordu. Yukarıdan bakıldığında yaygın bir renk le­kesinden başka bir şey olmayan deniz de öyle! Kıpırtısız bir sessizlikte şehir, deniz, tepeler hepsi bir bütünmüş izlenimi yaratıyordu. Delifişek bir sanatçının biçimlendirip boyadığı sokak fenerleri­nin sarı ben eki eriyle çizilen çizgilerin böldüğü, kestiği sanki hep aynı maddeydi. Ay ışığı, o rengi değiştirmiyordu. Biçimleri belirginleşen cisimler aydınlanmıyor, ışıkla buğulanıyordu.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tartışma       B) Benzetme       C) Öyküleme D) Açıklama      E) Betimleme

7. Nedense, "Oyun okunmaz" diye bir önyargı yer­leştirilmiş beyinlerimize. Böyle bir önyargıya uydu­nuz mu, örneğin bütün bir antik dönemi bilmenize, tanımanıza imkân yok. Denecektir ki, o dönemin oyunları oynanır, seyirci de bunları izlerse tanımış olur. Hayır! Bir defa, yalnızca ulaşabildiğiniz tiyatro çevresi ile sınırlı kalırsınız ve o çevrenin sahneye getirmediği yapıtlar, yazarlar yok olur sizin için ya da adlarını duyar; ama ne olduklarını bilemezsiniz onların.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han­gisi ağır basmaktadır?
A) Alıntı yapma B) Betimleme
C) Açıklama D) Öyküleme
E) Tartışma

8. Kurumumuzda görevlendirilmek üzere, bilgisayar konusunda yeterli deneyime sahip, otuz yaşını aşmamış, en az iki yabancı dili iyi bilen elemanlar alınacaktır. İsteklilerin 15 Ocak 1998 tarihine ka­dar şirketimize başvurmaları rica olunur.
Bu parçanın anlatımı aşağıdakilerden hangisi­ne bir örnektir?
A) İzlen imsel betimlemeye
B) Açıklayıcı öykülemeye
C) Açıklayıcı betimlemeye
D) Sanatsal öykülemeye
E) Açıklayıcı anlatıma

9. Doğada tüm hayvanlar bazı organlarını, kullana kullana geliştirdiler, bazı organlarını da kullanma­yarak körelttiler. İnsan beyni, insanın doğaya ve kendine karşı yürüttüğü o çok uzun savaşımın verimli bir meyvesi olmuştur. Düşünce, insanın, doğayla ve kendisiyle kavga ede ede kazandığı çok değerli bir yetişidir.
Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?
A) Öyküleme B) Tan imlama
C) Betimleme D) Açıklama
E) Tartışma

10. Orhan Veli gibi, bir şiir anlayışına, bir şiir estetiği­ne karşı çıkmış bir sanatçının halk geleneklerine karşı çıkması da düşünülebilir elbette. Bu düşün­ce, bir dereceye kadar da doğru olabilir. Ama, bir sanatçının tüm olarak halkından, içinde yaşadığı toplumdan, çevresinden kopması düşünülemez. Kaldı ki Orhan Veli'nin halktan koptuğu da söyle­nemez. O, halkın, halkı oluşturan bireylerin şiirini yazmıştır bir bakıma: "Fena Çocuk" ve daha baş­ka şiirlerde yaşayanlar böyle değil midir?
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi­lerine başvurulmuştur?
A) Açıklama - benzetme
B) Açıklama - tartışma
C) Öyküleme - betimleme
D) Betimleme - tanımlama
E) Öyküleme – karşılaştırma

11. Her bölük, bir ahtapot halkası gibi kıvrılıp şişiyor-du. Yer yer parçalanan kalın bir duman tabakası­nın arkasından görülebiliyordu. Top ve mızıka gü­rültülerinin arasında atların fırtınayı andıran sıçra­maları, miğferler, kılıçlar birbirine karışıyordu. Ye­di başlı ejderhanın sırtındaki pulları andıran zırh­lar, bunların hepsini gölgede bırakıyordu.
Bu betimlemede aşağıdakilerden hangisine ver verilmemiştir?
A) Benzetmeye B) İşitsel öğelere
C) Masal öğelerine D) Kişileştirmeye
E) Görsel öğelere

12. Bence, ciddiyetin bir tek biçimi vardır. Bir anlam­da tek renktir ciddiyet. Ama gülmek, her biri bir­birine karışarak onlarca "ton" üretebilen dört renk. Bütün bu renkleri kenara koyup tek rengi benimsenen özellik saymak, insanın "iç kirliliği" değil midir?
Bu parçanın anlatım biçimi ve başvurulan dü­şünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerin hangi­sinde belirtilmiştir?
A) Betimleme - örnekleme
B) Tartışma - karşılaştırma
C) Açıklama - betimleme
D) Tartışma - örnekleme
E) Açıklama – tanımlama

13. Düşünce, bildiri yükü taşıyan şiirler, çoğu kez şi­irsel değer taşımaktan uzaktır. Amaç, daha çok, bir düşüncenin yansıtılması olduğu için sonuçta kuru, ünlü sözlere benzeyen birtakım dizeler çıkar karşımıza. Hem bu kuruluğu aşmak hem de ger­çek anlamda bir şiir yaratmak güç, doğal olarak. Oktay Rifat'ta da böylesi dizelerin, şiirlerin bulun­ması hem okuru tedirgin ediyor, hem de ona ya­kışmıyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi­lerine başvurulmuştur?
A) Açıklama - alıntı yapma
B) Açıklama - örnek verme
C) Tartışma - tanık gösterme
D) Öy kü lem e - tan ı m lam a lara y er ve rm e
E) Tartışma - karşıtlıklardan yararlanma

14. Yamaç, öğle sıcağının ilk yorgunluğundan kurtul­maya çalışıyordu. Pörsümeye yüz tutmuş yap­raklar, hafif yelin serin ligiyle yavaş yavaş canlanı­yordu. İkindinin ilk morluğu iniyordu bağa, bah­çeye. Bülbül sesi, saka sesi duyuldu yeniden. Derken keklikler, bu seslere kayalıklardan yanıt verdiler.
Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Kişileştirme sanatına başvurma
B) Eylemleri oluş sırasına göre verme
C) Tanımlamalarla söyleyişte yoğunluk sağlama
D) Betim ley ici öğeler kullanma
E) Ayrıntıların seçiminde duyulardan yararlanma

15. Kapı, biri zorluyormuş gibi birdenbire, ardına ka­dar açıldı. İçeriye bir adam girdi. Biraz önce sığı­nacak bir yer arayıp duran yabancıydı bu. Girdi, bir adım attı, kapıyı arkasında açık bırakarak dur­du. Torbası omzunda, sopası elindeydi. Bakışları sert, yorgun ve öfke doluydu.
Bu parçanın anlatımında bulunmayan özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eylemleri oluş sırasına göre verme
B) Gözlem gücünden yararlanma
C) Varlıkları devinim içinde yansıtma
D) Değişik yapılı cümleler kullanma
E) I şitse I ö ğe I ere yer verm e

16. Gün batarken, sulanmış toprak kokusu yayan çi­çek saksılarıyla bezeli, uzun tahta balkonlar insan­larla doluydu. Giderek koyulaşan karanlık, hepsini yarı yarıya eritiyor; hareketlerini, yapıldığı anda yu­tulan, hemen soluveren karikatürlere dönüştürü­yordu. Gittikçe kararan ara yollarla, rahatsızlanmış gibi yer değiştiren renkli tenteler, buluşacakları in­sanları bekleyerek dolanıp duran âşıkları andırıyor­du.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi­sine ba şvur ulma mıştır?
A) Görselöğelerdeyoğunlaşm aya
B) Kişileştirmeden yararlanmaya
C) Örnekler vermeye
D) Benzetme yapmaya
E) Gözlem gücünden yararlanmaya

17. Ağaçların kimilerinde sarılı kızı Ilı yapraklar, güne­şin o sıcacık rengine renk katarken, kimi ağaçlar iyiden iyiye soyunmuştu. Gerçi keskin bir ayaz yoktu; ama rüzgârlar da eskisi gibi ılık ılık esmi­yordu artık. Günler bize darılmış sanki, gitgide kı-salıyor. Uzun gecelerle yeniden barışmamız gere­kiyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi­sine b aşvurulma mıştır?
A) İzlenimleri belirtmeye
B) Kişileştirmeden yararlanmaya
C) İkilemelerden yararlanmaya
D) Sıfatlardan yararlanmaya
E) Koklama duyusundan yararlanmaya

18. Kentin gürültüsünden kaçmak için kırlara açılmış­tım. Rengârenk bahar dalları, mutluluk sunuyordu gözlerime. Bebek teni gibi nazik toprağın kokusu­nu duymak, beni alabildiğine rahatlatmıştı. Kuş sesleri, yaprakların fısı İd aşmaları, kulaklarımda ki kirliliği bir anda yok etmişti.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han­gisi yoktur?
A) Örneklen d irmelerden yararlanma
B) Kişileştirmeden yararlanma
C) Benzetme yapma
D) İşitsel öğelere yer verme
E) Duyguları yansıtma

19. Balinaların uzunluğu 1,3 m. ile 30 m. arasında de­ğişir; ağırlıkları da 45 kg. dan başlayıp 150 tona ka­dar çıkar. Baş bölümünde kalın olan gövde, kuyru­ğa doğru gittikçe incelir. Arkada ayak benzeri uzantılar bulunmamakla birlikte, iç yapıda incelmiş ayak kalıntılarının izine rastlanır. Yatay biçimde son lan an kuyruğu, aşağı yukarı hareketiyle hayva­nın ileriye doğru yol almasını sağlarken, palete benzeyen yassı uzantılar da dengeye ve yönlen­meye yardımcı olur.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söyle­nemez?
A) Okuru bilgilendirme amacına yöneliktir.
B) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
C) Görsel öğelere ağırlık verilmiştir.
D) Bir balina ayırıcı özellikleriyle anlatılmıştır.
E) Yorum gerektiren cümleler yoktur.

20. O uçsuz bucaksız ovanın ortasında pamuk toplu­yordu. Güneş her zamankinden daha yakıcıydı. Göğün mavisinde öyle tostoparlak duruyordu, hain yaz güneşi. Çalışmaya biraz ara verdi. O du­runca, ekinlerin hışırtısı da durdu. Tüm gövdesi cayır cayır yanıyor, kavruluyordu. Güneş, kızgın bir çubuktu beyninde; ocakta tavı gelmiş demir hararetiyle kafasının içinde dönüp duruyordu. Gözlerinden kıvılcımlar fışkırıyordu.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Anlatılanlar, belirli bir zaman dilimi içinde geçmektedir.
B) Kişileştirme sanatına yer verilmiştir.
C) Benzetme yapılmıştır.
D) Açıklayıcı anlatım biçimi kullanılmıştır.
E) Ayrıntıların seçiminde dokunma duyusundan yararlanılmıştır.

21. Dağınık saçları özgürlüğünün, bilgeliğinin simge­si gibidir. Geniş, çıkıntılı, oldukça kırışmış alnı, en­gin deneyimini, havaya hafif kalkık sol kaşı ise kül yutmazlığını gösterir. Bakışları, zekâsının olduğu kadar, sevecenliğinin de yansımasıdır. Kalın kas­larındaki çatıklık, ödün vermezi iğ in in işareti sayı­lır.
Bu parçada yazar, aşağıdakilerden özellikle hangisine başvurmuştur?
A) Duygulara seslenmeye
B) İlgi kurmaya
C) Benzetme yapmaya
D) Karşıtlıklardan yararlanmaya
E) İzlenimleri belirtmeye

22. Burası büyük, günahkâr, vurdumduymaz, delido­lu bir kent! Ben böyle bir yerde sensiz yaşaya­mam. Bir gün kanıma girer şu kalabalık, şu cad­deler, şu tıklım tıklım gazinolar! Burası şarkılar, kadınlar kenti; düşler, düş kırıklıkları kenti! Sanki, burada eşini kaybetmiş bir kuşum... Ben bu kent­te sensiz, "kendim" kalmayı başaramam.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Benzetme yapılmıştır.
B) Eksiltili cümleler kullanılmıştır.
C) Deyim kullanılmıştır.
D) Mecazlı söyleyişe yer verilmiştir.
E) İzlenimler yansıtılmıştır.
1. A  3 C   5 C   7. E   9. D 11. D 13 B 15 E 17. E 19. D 21. B
2 E   4. B   S E   a C 10. B 12 B 14. C 1a C 18. A 2a D 22. B

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.