14 Ocak 2011 Cuma

Servet-i Fünun Edebiyatı'nda Öğretici Metinler (11. Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı sayfa 85,86,87,88,89,90,91,92,93,94,95)

HAZIRLIK

1. Öğretici metinlerde dilin, edebî metinlerdeki işleviyle kullanılmasının olumlu ve olumsuz yön­lerinin neler olabileceğini tartışınız. Sonuçları tahtaya yazınız.
1. Öğretici metinlerde dilin, sanatsal bir biçimde kullanılması, anlatılmak istenenin karmaşık bir hal alıp anlaşılmamasına sebep olabilir.
Belirli bir düzeyde sanatlı anlatım ise öğretici metinleri, anlatım bakımından daha estetik kılabilir.
2. a. Güniük yaşantınızda eleştiri yapıyor musunuz? Neleri, niçin eleştirirsiniz?
b. Sizce eleştirinin amacı ne olmalıdır? Sözlü olarak ifade ediniz.
2. a. Günlük yaşantınızda eleştiri yapıp yapmadığınızı ve neyi, niçin eleştirdiğinizi belirtiniz.
b. Eleştirinin amacı, olumlu ve olumsuz yönlerin ortaya konarak, daha “iyi”nin ortaya çıkmasını sağlamaktır.

3. Hatıra ve gezi yazılarının, kaleme alındıkları tarihten sonraki dönemler için önemi nedir? Sözlü olarak ifade ediniz.
3. Hatıra ve gezi yazıları, kendilerinden sonraki dönemler için birer tarihi belge niteliği taşırlar.
4. Tarih derslerinde edindiğiniz bilgilerden hareketle Servetifünun Döneminin sosyal ve siyasi şartlarıyla ilgili neler söylenebilir? Sözlü olarak ifade ediniz.
4. Servet-i Fünun Döneminde, II. Abdülhamit’in baskıcı yönetimi altında bulunan aydınların birçoğu Avrupa’ya özellikle de Paris’e kaçmışlardır. Ülkedeki bu baskıcı yönetim zamanında herhangi bir savaş olmamasına rağmen Batı karşısındaki gerileme devam etmiştir. Sosyal yaşamda, özellikle Tanzimat’ın ilanından sonra meydana gelen değişiklikler yavaş yavaş toplum tarafından kabullenilmiş ve devletle birlikte halk da yüzünü Batı’ya dönmeye başlamıştır.
1.Etkinlik
Sınıf üç gruba ayrılır. Birinci grup Biraz Daha Hakikat adlı metnin yazılış amacını, ikin­ci grup metnin iletisini, üçüncü grup metinde anlam birliğine sahip kümeleri tespit eder. Sözcüler tespitleri tahtaya yazar. Buradan hareketle Biraz Daha Hakikat adlı metnin yazılış amacı da göz önünde bulundurularak metinde anlam birliğine sahip kümelerin metnin iletisi etrafında nasıl birleştiği metinden örneklerle tespit edilir. Sonuçlar deftere yazılır.
ı. Grup: Biraz Daha Hakikat adlı metnin yazIlış amacı, bilgi vermektir.
Grup: Biraz Daha Hakikat adlı metin iletisi, Servet-i Fünun ve yeniliktir.
Grup: Biraz Daha Hakikat adlı metindeki kelime grupları, cümleler, paragrafLar metinde anlam birliğine sahip kümelerdir.
Metindeki bu anlam birliğine sahip kümeler, metin iletisini ifade etmek, onu açıklamak, hakkında bilgi vermek amacıyla bir araya getirilmişlerdir.
1. Biraz Daha Hakikat adlı metnin ana fikrini belirleyiniz. Bu ana fikirle metnin ait olduğu döne­min sosyal ve siyasi şartları arasında nasıl bir ilişki kurulabilir? Tartışınız. Ulaştığınız sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
ı. Biraz Daha Hakikat adlı metnin ana fikri, “Servet-i Fünun ve yenilik”tir. Bu . ana fikir, metnin ait olduğu sosyal ve siyasi şartlarla, Servet-i Fünun’u oluşturan şartlar dolayısıyla ilişkilidir.
2. Biraz Daha Hakikat adlı metindeki sanat ve edebiyatla ilgili hususları göz önüne alarak met­nin hangi düşünce etrafında yazıldığını tartışınız. Ulaştığınız sonuçları tahtaya yazınız.
3. Metin eleştiri (tenkit) düşüncesiyle kaleme alınmıştır.
3. Metni; ifadelerin açıklığı, gündelik hayatla ilgili kelimeler ile terim ve kavram kullanımı bakımından değerlendirerek ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız.
Metindeki ifadeler, bilgi vermek, açıklama yapmak amaçlandığı için açıktır. Metindeki “gazete, makale, Dekadan, edebiyat okulu, edebi hareket, sanat, sanatkar, taklit, estetik, roman, ilerleme” gibi terim ve kavramlar kullanılmıştır.
Metinde günlük hayatla ilgili olarak, her alandaki işbirliğinin bugün için zorunluluğundan bahsedilmiştir.
4. Sizce metinde anlam tutarsızlıkları veya birbiriyle çelişen düşünceler var mıdır? Tartışınız. Ulaştığınız sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
4. Metinde anlam tutarsızlığı veya birbiriyle çelişen düşünceler mevcut değildir.
5. a. Metinde somut ifadeler mi soyut ifadeler mi daha çok kullanılmıştır? Sözlü olarak ifade ediniz, b. Bu durumun öğretici metinlerin hangi özelliği ile ilgili olduğunu defterinize yazınız.
5.a. Metinde somut ifadeler daha çok kullanılmıştır.
b. Bu durum öğretici metinlerin, bilgi vermek, açıklama yapmak, yönlendirmek, haberdar etmek gibi amaçlarının olmasından kaynaklanmaktadır.
6. Metnin türünün hangi geleneğe bağlı kalınarak yazıldığını belirleyerek defterinize yazınız.
Metin, öğretici metin geleneği içerisinde edebi tenkit alanında yazılmıştır.
7. Siz olsaydınız bu yazıyı hangi iletişim organında yayınlardınız? Sebepleriyle birlikte sözlü olarak ifade ediniz.
............
8. Okuduğunuz metinden ve yaptığınız araştırmadan hareketle Hüseyin Cahit YALÇIN'ın fikrî ve edebî yönü hakkında çıkarımlarda bulununuz. Buradan yola çıkarak yazarın fikrî ve edebî yönü ile Biraz Daha Hakikat adlı metin arasında nasıl bir ilişki kurulabileceğini tespit ederek defterinize yazınız.
8. Hüseyin Cahit Yalçın
Hüseyin Cahit Yalçın (d. 1875 – ö. 1957) yazı hayatına Servet-i Fünun döneminde edebiyatçı olarak başlamış, II. Meşrutiyet, Atatürk, İsmet İnönü ve DP dönemlerinde her daim sert kalemiyle yazdığı polemik ve eleştirilerle ve aynı zamanda da kültürün yaygınlaşmasına destekleriyle akıllarda kalmış, gazeteci, yazar, siyaset adamıdır.
1908′de II. Meşrutiyet’in ilanı ile edebiyatı bırakmış ve politikaya ginniştir.
Ağustos 1908′de Tevfik Fikret ve Hüseyin Kazım ile birlikte Tanin Gazetesi ‘ni kurdu, İttihat ve Terakki’nin siyasi alanda bir nevi kalemşöru oldu. Aynı yıl, 1908-1912 Osmanlı Meclisi Mebusanı’an İstanbul milletvekili seçildi. 1911′de Düyunu Umumiye Dayinler vekili oldu. 1913 ‘ten sonra tek parti hiiline gelen İttihat ve Terakki’yi eleştinneye başladı. Haziran 1919′da Malta’ya sürüldü. 1922′de Tanin’i yeniden çıkannaya başladı. Hükümete yönelttiği ağır eleştiriler ve eski İttihatçıları savunması dolayısıyla 1923′te İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı. 1925′te müebbet sürgün cezası ile çorum’a gönderildi. Bu tarihten sonra, Atatürk’ün ölümüne kadar politikanın dışında kaldı.
1933′te Akşam gazetesinde yazılar yazmaya ve Türk kültür hayatının önemli yayın organlarından biri olan Fikir Hareketleri dergisini yayımlamaya başladı. Atatürk’ün ölümünden sonra, İsmet İnönü’nün teklifiyle tekrar politikaya döndü. 1939-1954 yılları arasında Çankırı, İstanbul ve Kars milletvekilliği yaptı. 1954′de 79 yaşında tutuklanarak hapse girdi çıktı.
1957 yılında ölmüştür.
Biraz Daha Hakikat adlı metin yazarın sert kişiliğini, eleştirici yönünü ortaya koyması bakımından, kitabın adının “Kavgalarım” olduğu da düşünülürse ilişkilişdir.
Gezi Yazısı (sayfa 91)
1. On Birinci Mektup adlı metnin yazılış amacını, ana fikrini ve türünü belirleyiniz.

ı. On Birinci Mektup adlı metnin yazılış amacı, gezilen yerler hakkında bilgi vermektir. Metnin ana fikri, Mısır ve piramitlerdir. Türü ise, gezi yazısıdır.
2. On Birinci Mektup adlı metinde dönemin sosyal gerçekliğini yansıtan ifadelerden örnekler veriniz.

2. Metindeki “iki şerit gibi ekilmiş araziler”, “deve kervanı “, “bedeviler”, “merkepçiler, deveciler, fotoğrafçılar”, “müzik ve dilenci grubu” ifadeleri döneminin sosyal gerçekliğini yansıtan ifadelerdir.
2.ETKINLIK
Sınıf iki gruba ayrılır. Birinci grup Biraz Daha Hakikat adlı metinle On Birinci Mektup adlı metni yazılış amaçları bakımından karşılaştırır. Sonuçlar tahtaya yazılır. Buradan hareketle öğretici metinlerin yazılış amaçlarıyla Servetifünun Dönemi öğretici metinlerinin yazılış amaçlarının paralel olup olmadığı tartışılır. Çıkarımlar deftere yazılır. İkinci grup aynı metinleri türlerini de dikkate alarak ana fikir bakımından karşılaştırır. Ortaya çıkan farklılıkların sebep­leri metnin türü ile ilişkilendirilerek tartışılır. Ulaşılan sonuçlar deftere yazılır.
ı. Grup: Biraz Daha Hakikat ve On Birinci Mektup adlı metinler, okuyucuya bilgi vermek amacıyla yazılmışlardır.
Bu durum öğretici metinlerin yazılış amacıyla parelellik gösterir.
2. Grup: Biraz Daha Hakikat adlı metinde “Servet-i Fiinun ve yenilik”, On Birinci Mektup adlı metinde ise “Mısır ve piramitler” teması işlenmiştir. Temaların birbirinden farklı olması hem metinlerin türü hem de anlatılanların birbirinden farklı olmasından kaynaklanmaktadır.
3.On Birinci Mektup adlı metinde geçen ifadeler açıklık ve kesinlik yönüyle değerlendirildiğinde metindeki ifadelerle ilgili neler söylenebilir? Sözlü olarak ifade ediniz.
3. On Birinci Mektup adlı metindeki ifadeler, bilgi vermek amaçlandığı için açık ve kesindir.
3.ETKINLIK

Sınıf iki gruba ayrılır. Birinci grup On Birinci Mektup adlı metinde gündelik hayatla ilgili kelimeleri, ikinci grup terim ve kavramları tespit eder. Tespitler tahtaya yazılır. Buradan hareketle On Birinci Mektup adlı metin, gündelik hayatla ilgili kelimeler ile terim ve kavram kullanımı bakımından değerlendirilir. Ulaşılan sonuçlar deftere yazılır.
ı. Grup: Bkz. 2. soru
2. Grup: Metindeki “delta, üçgen, piramit, mumya, ebu’l-hevl” ifadeleri terim ve kavramlardır.
Bu bakımdan On Birinci Mektup adlı metin, öğretici metin olması dolayısıyla yoğundur.
4. On Birinci Mektup adlı metindeki ifadeleri, öğretici metinlerin ifade özelliklerini de göz önünde bulundurarak somutluk ve soyutluk yönüyle değerlendirdiğimizde nasıl bir sonuca ulaşırız? Sözlü olarak ifade ediniz.
4. Metinde somut ifadeler daha baskındır. Fakat yazarın edebi üslubundan kaynaklanan birtakım benzetmeler ve sanatlı söyleyişlerde soyut ifadelere de yer verilmiştir.
5. On Birinci Mektup adlı metnin tür özelliklerinden yola çıkarak Türk ve dünya edebiyatında­ki hangi yazı geleneğiyle ilişkilendirilebileceğini sözlü olarak ifade ediniz.
On Birinci Mektup aldı metin “gezi yazısı”dır.
6. Okuduğunuz metinden ve yaptığınız araştırmadan hareketle Cenap Şahabettin'in fikrî ve edebî yönü hakkında çıkarımlarda bulununuz. Çıkarımlarınızdan hareketle On Birinci Mektup adlı metinle yazar arasındaki ilişkiyi tespit ederek defterinize yazınız.
Cenap Şahabettin
l870′te Manastır’da doğdu. Babasının Plevne’de şehit düşmesinden sonra aile*siyle İstanbul’a geldi. İlköğrenimini Tophane’deki Fevziye Mektebi’nde yaptı.
Gülhane Askeri Rüşdiyesi ‘ni bitirdi. Tıbbiye İdadisi ‘nden sonra Askeri Tıbbiye ‘den mezun oldu. Hekim yüzbaşı oldu.
Paris’te 4 yıl ciJt hastalıkları ihtisası yaptı. Yurda döndükten sonra Mersin, Ro*dos, Cidde’de karantina hekimliği, sıhhiye müfettişliği yaptı. 1914′te emekliye ayrıldı.
Darülfünun ‘da Türk Edebiyatı Tarihi dersleri okuttu. Kurtuluş Savaşı sırasın*da Kuva-yı Milliye ‘ye karşı olumsuz tutumu nedeniyle öğrencileri tarafından istifaya zorlandı. Daha sonra cumhuriyeti destekledi ama yalnızlıktan kurtulamadı.
İlk şiiri 1885′te daha öğrencilik yıllarında Saadet gazetesinde yayımlandı. Önceleri Muallim Naci ‘nin etkisiyle divan türü şiirle uğraştı. Daha sonra Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit Tarhan ‘dan etkilenerek Batı tarzı şiire yönel*di. Servet-i Fünun dergisinde şiirleri yayımlandı. Tevfik Fikret ve Halit Ziya Uşaklıgil ‘le birlikte Servet-i Fünun edebiyatının üç önemli isminden biri oldu. Gelenekçi şairlerin en çok saldırdığı yenilikçi şairdi. Diğer Servet-i Fünuncuların tersine bireysel şiiri tercih etti. Edebiyat-ı Cedide ‘nin en aşırı örneklerini verdi. Şi*ire “nesirmusikisi” dedi. Şiirlerinde kullandığı “Saat-i semenfam “, “çeng-i müzehhep”, “nay-i zümürrüt” gibi deyimler, imgeler döneminin sanat dünyasında önemli tartışmalar yarattı. Heceleri müzik düzeyinde uyumlu kullanmayı savundu. Bu tarzda yazdığı en iyi iki örnek: “Yakazat-ı Leyliye” ve “Elhan-ı Şita” şiirleridir. 12 Şubat 1934′te İstanbul’da beyin kanamasından yaşamını yitirmiştir. Kabri Bakırköy’dedir.
Eserleri:
Şiir: Tamat (1887)
Seçme Şiirleri (1934, ölümünden sonra) Bütün Şiirleri (1984, ölümünden sonra) Tiyatro:
Körebe (1917) Düzyazı:
Hac Yolunda (1909) Evrak-ı Eyyam (1915) Afak-ı Irak (1917)
A vrupa Mektupları (1919)
Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh ve Tiryaki Sözleri (1918) Vilyam Şekispiyer(1932)
On Birinci Mektup adlı metindeki birtakım sanatlı söyleyişler ile anlatılanların kurgulandığı üslup Cenap Şehabettin’in edebi kişiliğiyle örtüşmektedir.
4. ETKINLIK
ı. Grup: Ahmet Hikmet’i Nasıl Tanıdım? adlı metin bilgilendirmek, haber vermek amacıyla yazılmıştır.
Grup: Metnin ana fikri “Ahmet Hikmet”tir.
Grup: Metin hatıra (anı) düşüncesiyle yazılmıştır.
ı. Verilen metinlerde dikkati çeken yön daha önce de belirtildiği üzere toplumdan, sosyal sorunlardan uzak ve bireyseldir. Bu durum, Servet-i Fünun Dönemi öğretici metinlerinin bireysellik etrafında şekillendiğini göstermektedir.
2. Metinde döneminin siyasi gerçekliğini yansıtan ifadeler “Türkçülük” fikridir. Sosyal gerçeklik olarak ise, sanatçıların ev toplantıları gösterilebilir.
3. Anlatım bozukluğu olan cümleler şunlardır:
Bu sebeple o zamana kadar tanımadığımız, görmediğimiz birçok adamlara rastgeliyor ve birçok kişilerle temas ediyorduk. “(çoğul eklerinİn yanlış kullanımı)
Uzanan ellerimiz birbiriyle kucaklaştı.””(Kelimenin yanlış anlamda kullanılması.)
Başka herhangiyazarlar arasında ihtimal kırgınlığa varabilecek … ” (Gereksiz sözcük kullanılması)
Fransızcada birçok Latin( ce) kelimeleri var, İngilizcede de birçok Fransız(ca) kelimeleri olduğu gibi …
(Ek eksikliği ve çoğul ekinin yanlış kullanımı)
Metin günümüz için Servet-i Fünun Dönemine ışık tutan bir öneme ve değere sahiptir.
5. Verilen cümlelere göre dergiler, döneminin, sanat ve edebiyat hayatına yön veren, sanatın fikri ve edebi yönünün yer aldığı birer merkez konumundadır.
6.
Mehmet Rauf (d: 12 Ağustos 1875 – ö: 23 Aralık 1931)
İstanbul’da doğmuş ve küçük yaşta edebiyat ile ilgilenmeye başlamıştır. Bah*riye Okulu/na gitmiş İngilizce ve Fransızca öğrenmiştir. Yakından takip ettiği Halit Ziya’nın eserlerine ve realizm akımına ilgi duymuştur. Fransız yazar Paul Bourget’yi okurmuş ve ondan etkilemiştir .. 1896 yılından itibaren Servet-i Fünun’da yazmaya başladı.
Romanlannda genelde İstanbul ve çevresinde yaşayan seçkin ailelerin arasında geçen aşk ilişkilerini konu almıştır. Zaman zaman şiirler de yazmıştır.
Eserleri
Romanları:
Eylül
Ferda-yı Garam
Karanfil ve Yasemin
Genç Kız Kalbi
Böğürtlen
Son Yıldız
Halas
Ceriha
Kan Damlası
Hikaye:
İhtizar
Son Emel
Aşk Kadını
Eski Aşk Geceleri
İlk Temas İlk Zevk

Oyun:

Pençe
Cidal
Sansar

Mensur şiirler:

Siyah İnciler



Anlama ve Yorumlama
ı. Servet-i Fünun Döneminde edebiyat ve sanat tartışmaları “sanatın sanat için mi, toplum için mi?” yapıldığı eksenindedir.
2. Tanzimat Döneminde Batı’dan gelen fikirlerin ve edebi unsurların yayın kaynağı, halkı bilgilendirip eğitmeyi amaçlayan aydınlar için herkese hitap eden gazetedir.
Servet-i Fünun Döneminde ise, herkese değil de sadece belirli aydın zümreye hitap eden dergi, gazetenin yerini almıştır. Bunun temelinde ise “estetik kaygı” vardır.
5.ETKINLIK
1. Grup: Servet-i Fünun Dönemi öğretici metinleri eleştiri, gezi yazısı ve hatıra olarak kaleme alınmış ve bireysel temalar işlenmiştir.
Tanzimat Döneminde ise, makale ve fıkra gibi türler yapıyı belirlemiş ve toplumsal sorunlar ele alınmıştır.
2. Grup: Servet-i Fünun Dönemi öğretici metinlerinde edebi bakımdan daha oturmuş bir dil ve üslup kullanılmış, dil ağırlaşmıştır.
Tanzimat Döneminde ise eskiye oranla daha sade bir dil kullanılmış ve edebi süs ve sanattan kaçınıımıştır.

6.etkinlik
Edebi tenkid, Gezi yazısı ve Hatıra türlerinden biriyle bir yazı kaleme alınız.
Ölçme ve Değerlendirme
ı. (D), (D), (Y)
2. Servet-i Fünun dönemi öğretici metinleri tenkit, gezi yazısı ve hatıra türlerinde yoğunlaşmıştır ve bunlar dönemin dergilerinde yayımlanmıştır.
3. Halit Ziya Uşaklıgil- Saray ve Ötesi
Cenap Şahabettin - Avrupa Mektupları
Hüseyin Cahit Yalçın - Siyasi Anılar
4. Doğru cevap A seçeneğidir. Tevfik Fikret’in Rübab-ı Şikeste adlı eseri şiir kitabıdır.
5. Servet-i Fünun Döneminde bireysel konulann işlenmiş olması, sanatta “estetik kaygı” ve “zevk” anlayışının benimsenmesi dolayısıyladır. Ayrıca dönemin baskıcı yönetiminin etkisi vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.