5 Şubat 2012 Pazar

Üç İstanbul romanının özeti (Mithat Cemal Kuntay)

Üç İstanbul

93 Muharebesinde (1877 Türk-Rus Savaşı) şehit düşen bir albayın oğlu olan Adnan, yatılı okuduğu Darüşşafaka'dan sonra Mekteb-i Hukuk'u da başarıyla bitirir ve bir gazetede çalışmaya başlar. Yazar olmayı hayal etmektedir. Verem hastası olan yaşlı annesiyle mütevazı bir hayatı vardır. Maliye Nazırının kızı Süheyla'ya özel edebiyat dersleri verir. Onu çok beğenir ve onunla evlenmeyi düşünür. Süheyla da ona ilgi duyar. Bu arada saraydan arkadaşı Hidayet ona yeni bir öğrenci daha bulur.
Erkan-ı Harp Müşiri'nin (kurmay mareşal) kızı Belkıs. Belkıs Miralay Hüsrev'le evli, kültürlü, güzel, çok çekici bir kadındır. Adnan, Belkıs'a âşık olur. Süheyla'yı küçümsemeye başlar, onun evlenme teklifini de reddeder. Belkıs'ın Avrupa'da stajda olan kocası yurda dönünce Adnan, onun karısını sevmediğini anlar. Ancak, o sıralarda girdiği İttihat Terakki cemiyetiyle ilişkisi duyulunca tutuklanır ve Trablus'a sürülür. 1908'de Meşrutiyet ilan edilince İstanbul'a döner. İtti¬hatçıların gözde adamlarından biri olur. Kısa sürede ünlü ve zengin bir avukat olur. Kocasından ayrılan Belkıs'la evlenir. Fakat aralarındaki sınıf farkından dolayı evlilikleri iyi gitmez. Adnan yeni statüsüne rağmen Bel¬kıs'ın gözünde bir tarih hocası olmaktan kurtulamaz, İttihat Terakki'nin iktidarı sona erdiğinde Adnan'ın yıldızı sönmeye başlar. Serveti ve itibarı tükenir. Belkıs parası için evlendiği Adnan'dan boşanarak bir Rus prensiyle yaşamaya başlar. Fakat prens de parasızdır ve üstelik uyuşturucu kullanmakta, sık sık Belkıs'ı dövmektedir. Belkıs ondan da ayrılarak Amerika'ya gider ve orada da aradığını bulamayarak bunalıma girer, sonunda intihar eder. Bu arada Adnan İngilizlerden saklanmaktadır. Malta'ya sürgüne gönderilen İttihatçılar salıverilince o da ortaya çıkar. Yeniden avukatlığa başlasa da müşteri bulamaz. Bu dar gününde Süheyla ona yardım eder. Adnan kendisini hâlâ seven Süheyla ile evlenir. Süheyla'nın konağında onun parasıyla yaşamak, eski itibarını bir türlü sağlayamamış olmak çok ağırına gider. Üzüntüden verem olur. Giderek ilerleyen hastalığından kurtulamayarak ölür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.