ANLAMA-YORUMLAMA
1. a. Örnek metin olarak verilen “Bir’ler”i kendi cümlelerinizle aşağıya yazınız.
1. a. Renklerin en çok boğanı mavidir.
O uyanmaz diye asla uyumayan okyanustur.
Bulu bir şekle girebilse kendine hiç ağlar mı?
b. Sizin
yazdığınız cümleler mi yoksa “Bir’ler” mi daha şiirseldir? Tartışınız.
Şiirselliği sağlayan ögeler nelerdir? Tahtaya yazınız.
b. Bir’ler şiiri daha şiirseldir.
2. İkinci
metin olarak verilen Namık Kemal’in Kasidesi’nde kullandığı dili
rahatlıkla anlayabiliyor musunuz? Bu durumu neyle
ilişkilendirebilirsiniz?
2.
Arapça, Farsça, Türkçe karışımı bir dil olan Osmanlıca olduğu için
kolayca anlamıyoruz. Bunun nedeni yüzyıllardan beri süregelen Divan
edebiyatının etkisinde söz edilebilmektedir.
3. Çağırayım
Mevlâ’m Seni, Kaside, Cenge Giderken adlı metinlerin zihniyet
özelliklerini belirleyerek aşağıya yazınız. Bu özelliklerden hangileri
birbirine benzemektedir? Belirtiniz.
3. Çağırayım Mevlâ’m Seni: İslamiyet’in etkisiyle yazılmıştır ve toplumdaki insanlarda bu düşünce yaygınlaşmıştır.
Kaside: Özgürlük, adalet , hürriyet kavramlarıyla beraber demokratikleşme kaygısı görülmektedir.
Cenge Giderken: Halkın arasında milliyetçilik, Türkçülük fikrinin ortaya çıktığı görülmektedir.
4. Günümüz
şairlerinden birine ait olan ve sınıfınıza getirdiğiniz şiiri okuyunuz.
Şairin, dönemin sanat anlayışını şiirine yansıtıp yansıtmadığını
inceleyiniz. “Her sanat eseri kendinden önceki ya da yazıldığı dönemdeki
sanat anlayışını yansıtmalı mıdır?” konusunu tartışınız. Tartışmanız
sonucu oluşan ortak görüşü açıklayınız.
4.
Her sanat eserinin yazarı yaşadığı toplumla ilgili farkına varsa da
varmasa da bilerek yapsa da yapmasa da toplumun zihniyeti hakkında ipucu
verir. Her sanat eseri de kendinde önceki geleneği yansıtmak zorunda
değil ama bunu bilinçli bir şekilde yapmadan farkına vermeden verir.
5. Nedim’in
Gazeli’nin dili, ahenk unsurları ve şiir birimiyle değerlendirdiğinizde
hangi dönemin nazım şeklini yansıtıyor diyebilirsiniz? Bu düşüncenizi
metinden örnekle açıklayınız.
5. Divan edebiyatı dönemini yansıtıyor. Osmanlıca kelimeler olması, aruz kullanılması, beyitlerle yazılması…
6. “Kara
Sevda” adlı şiirde aşk hangi kelimelerle somutlaştırılıp anlatılmıştır?
Siz aşkı anlatmak için hangi kelimeleri kullanırdınız?
6. Aşk, sevda ve günah gibi kavramlar somutlaştırılmıştır. Size kalmış bu bölüm….
7. “Kara Sevda” ve “Uzlette” adlı metinlerde kullanılan sıfatları bulunuz. Bu sıfatların şiirlerde niçin kullanıldığını belirtiniz.
7.
Kör kuyular, yasemin kokulu günah, lacivert duman … Bunlar şiirde imge
yapılmak ve soyut olan kavramları somutlaştırmak için kullanılmıştır.
8. “Uzlette”
şiiri ile geleneksel şiir birimimiz olan dörtlükler arasında nazım
şekli bakımından bir benzerlik var mıdır? “Uzlette” şiirinin nazım şekli
günümüzde kullanılıyor mu? Niçin? Bu nazım şekli sizce şaire mi yoksa
şiirin yazıldığı edebî döneme mi özgüdür?
8.
Benzerlik yok. Çok kullanılmıyor. Günümüzde daha şairler serbest
yazmayı deniyorlar. Buradaki nazım şekli şairin yaşadığı Fecri Ati
döneminde çok kullanılan şekildir.
9. “Munzur
Dağları” adlı metinde “Munzur dağları haşin ve güzeldir.” teması
işlenmiştir. Bu tema ne kadar evrenseldir? Bir İngiliz ya da Güney
Afrikalı bir şair, Munzur’u konu edinen şiir yazar mıydı? Tartışınız.
Tartışmanız sonucunda şairlerin temalarını nelere göre belirlediklerini
açıklayınız.
9.
Teması evrensel olması ve diğer milletleri bırakalım Munzur
yaşamayanlar dahi Munzur’u anlatmazdı. Onun için temayı ana etken
yazarın içinde yaşadığı ortam ve hissettiği duygu yoğunluğudur.
10. Erzurumlu
Emrah şiirinde, ilk dörtlükte kaybolan sevgiliyi ararken ikinci
dörtlükte bu temadan uzaklaşmış gibi görünüyor, bu durumu neye
bağlayarak açıklarsınız?
10. Temalar konuların etrafında şekillenir. Bazen şiirde birkaç tane konu olabilir ama tek bir tane tema vardır.
11. “Öldükten
Sonra” adlı metinde gerçek hayat, şiirin temasında nasıl etkili
olmuştur? Şiirlerde, edebî gerçekliği aşan boyutta gerçekliğin tema
olarak yer alması sanatsallığı yok eder mi? Düşüncelerinizi örneklerle
açıklayınız.
11. Bazen
fantastik ve gerçeküstü yazılan şiirler diğerlerinden daha etkili
olabilmektedir. Burada önemli olan yazarın onu aktarırken kullanmış
olduğu ifadelerdir.
Seneler aktı gitti, artık ne kuş, ne anne
Biçare yaşlı asma sarardı ve çürüdü.
Kapıyı, duvarları vahşi otlar bürüdü,
Ve ben ağlıyorum, o günlerin peşinde.
Alphonse De LAMARTINE (Alfons Dö Lamartin)
12. Yukarıdaki dörtlüğün teması soyut bir kavram olarak evrende nasıl yer alır? Düşüncelerinizi belirtiniz.
12. …
13. On
altıncı metin olarak verilen mânide şair neden yakınmaktadır? Bu
metindeki durumu düz yazıyla anlatsaydı aynı kelimeleri kullanabilir
miydi? Neden?
13. Gönlünden şikayetçi. Aynı kelimeler olmazdı. En azından kullandığı benzetme aynı olmayabilirdi.
14. “Kar” adlı metinde nasıl bir doğa manzarası betimleniyor? Şair bu manzara içinde aradığını niçin açıkça söylememiştir?
14.
Her tarafta geçenin, maviliğin ve sesin hakim olduğu tablo çizmiştir.
Açıkça söylerse anlam çabucak belirdiği için etkili olmaz.
15. “Dağlar” adlı metinde şair, şehirleri niçin “tuzak” olarak nitelendiriyor? Sizce bu kelime bir imge midir değil midir? Neden?
15.
Bu da bir imgedir. Şehirlerin yoğun hayatı insanı köyünden dağlarından
uzaklaştırdığı için tuzak ve dolayısıyla şair imge yapmıştır. Bu soyut
kavramı da tuzağa benzeterek somutlaştırmıştır.
16. Divan şiirinde kullanılan edebî sanatlar, günümüz şiirlerine yansımış mıdır? Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.
16.
Birçoğu yansımış olsa da yanı imgeler aynı şekilde devam etmeyebilir.
Gül- bülbül yansımış ama günümüzdeki şairler artık imgeleri Divan
şiirindeki gibi kalıplaşmış ve genel olanı değil de daha yenilikçi ve
özel olanı tercih etmişlerdir.
17. “Ne
Fayda!” adlı metinde şair sevdiğini “ciğerparem” kelimesiyle anlatıyor
ve ciğerinin parçasına benzetiyor. Siz sevdiğinizi hangi benzetme ile
anlatırdınız?
17. Size kalmış sorunun cevabı…
18. Zamanın
geçiciliğini anlatan bir imge bulunuz. Bulduğunuz imge diğer
arkadaşlarınızın bulduğuyla niçin farklı oldu? Tartışınız. Tartışmanız
sonucu oluşan ortak görüşünüzü tahtaya yazınız.
18.
Herkesin bulduğu imge elbette ki farklı olacak çünkü her inşan farklı
düşünür ve farklı duygulara sahip olmakla birlikte her insanın sanatsal
bilgisi, görgüsü aynı değildir.
19. “Millet
Şarkısı” adlı metinde, “millet, hak, yaşa, var ol” gibi kelimelerin
kullanılması hem bir ahenk özelliği oluşturuyor hem de şiirde coşkulu
bir söyleyiş sağlıyor. Sizce şair niçin böyle bir ahenk unsuru
oluşturmuştur? Açıklayınız.
19. Duygu ile betimlemeyi yan yana vermeye çalışmıştır.
20. “Salkım
Söğüt” adlı metni okuduktan sonra gözünüzün önünde nasıl bir manzara
canlandı? Anlatınız. Şair şiirin son dizesinde neye üzülmektedir? Sizce
atlı ve hayat arasındaki anlam ilişkisi, şiire göre mi oluşturulmuştur?
Niçin?
20. Bir grup atlının insanların geçip ufka giderken görüntü ve çıkardıkları sesleri şiirin şekliyle vermeye çalışmıştır.
21. Yirmi
üçüncü metin olarak verilen türküde anlam bent bölümünde mi, kavuştak
bölümünde mi ortaya çıkmaktadır? Şiirin biçim özelliğindeki farklılık,
ahengi hangi yönlerden zenginleştirmiştir? Günümüzdeki pop şarkılarında,
türkülerdeki ahengin aynısı mevcut mudur? Tartışınız. Tartışmanın
sonucu oluşan görüşleri tahtaya yazınız.
21.Kavuştak
bölümünde verilmiştir. Müzik ile zenginleştirilmiştir. Ahengi müzik
desteklemiştir. Pop şarkılarının sözlerindeki saçmalıkları müzik
gidermektedir.
22. Aşağıda numaraları verilen örnek metinlerin sizde uyandırdığı duyguları yazınız.
23. Aşağıda numaraları verilen metinleri tabloda istenen özelliklere göre karşılaştırınız.
Örnek metinleri aşağıdaki tabloya göre karşılaştırınız.
24. Otuzuncu
metin olarak verilen dörtlüğün teması ve şiir yapısı günümüz
şiirlerinde hâlâ kullanılıyor mu? Bu şiirdeki dilin günümüze kadar
gelememesinin sebebi neler olabilir?
24.
Teması da yapısı da halen kullanılıyor fakat dilinin üzerinden
yüzyıllar geçtiği ve dilin sürekli gelişim gösterdiği için günümüze
gelememiştir. Dildeki birçok kelime doğar, kullanımı yaygınlaşır ve
zamanla unutulur. Buna en güzel örnek bu şiirdir.
25. Otuz
birinci metin olarak verilen, Karacaoğlan’ın şiirinden, yaşadığı devrin
sosyal yaşantısı hakkında bilgi edindiniz mi? Bu durumu nasıl
açıklarsınız?
25. Çok fazla bilgi vermez. Çünkü şair daha sevda üzerine şiirler yazdığı için sosyal yaşama değinmemiştir.
26. Otuz ikinci metin olarak verilen, Âşık’ın şiirinden “ab-ı
revân, figân, haram”; Seyranî’nin şiirinde “Hak, asâ, pîr, muhabbet”
kelimelerinin kullanılmasının nedenlerini tartışınız. Edebî dilin
yüzyıllara göre değişimini şiirlerden örneklerle açıklayınız. Bu durumu
şiir geleneği için nasıl yorumluyorsunuz? Düşüncelerinizi belirtiniz.
26.
Bu kelimeler edebi dili zaman içerisinde girmiş ve çok beğenildiği için
kullanılmaya devam edegelmiştir. Mesela ceylan, ahu, maral, gazal
kelimelerinin dördü de aynı olmasına rağmen bunların şiirde
kullanılması farklılık gösterir. Divan edebiyatında maral, ahu ve gazal
kelimeleri kullanılırken Halk Edebiyatında ceylan kelimesi kullanılır.
Bunda da en büyük etken geleneğin hakim olmasıdır.
27. Dörtlük,
hece ölçüsü, yarım ya da tam uyak, sade bir dil halk şiirimizin
temelini oluşturan unsurlardır. Bu unsurlar günümüz şiirinde hâlâ mevcut
mudur? Tartışınız. Tartışma sonucunda vardığınız kararı sınıf tahtasına
yazınız.
27. Halen etkindir. Günümüzde de uyaklı ve kafiyeli şiirler yazanlar vardır. Abdurrahim Karakoç gibi …
28. “Ağaçlar
Geçtim Ordan” ve “Mansur” adlı şiirleri tekrar okuyunuz. Bu şiirleri
okurken neler hissettiğinizi anlatınız. Arkadaşlarınız da sizinle aynı
hisleri mi taşıyor? Sorunuz. Bu şiirleri; üzgünken, sevinçliyken,
âşıkken yada on sene sonra tekrar okusanız ilk okuduğunuzdaki hislere mi
sahip olursunuz? Tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan görüşü tahtaya
yazınız.
28.
29. “Mansur” adlı metinde “renkler, güneşler, şekiller” kelimeleri kullanılmasaydı şiirde anlam bütünlüğü kurulabilir miydi? Neden?
29. Kurulamazdı.
30. a. “Mansur” adlı metinde kullanılan imge, şiirin yapısını ve anlamını nasıl etkilemiştir? Açıklayınız.
a. Serbest nazımla yazılmıştır. Şairler vermek istedikleri mesajı en güzel ileten nazım şekillerini kullanmayı tercih ederler.
b. “Ağaçlar
Geçtim Ordan” ve “Mansur” adlı metinlerden hangisini, niçin
beğendiğinizi açıklayınız. Siz bir şiir yazsanız incelediğiniz şiirlerin
şairlerinin hangisini örnek alırdınız?
b. Cevabı size kalmış.
c. Şiirlerin
neden çok anlamlı olduğu hakkında yaptığınız araştırmadan edindiğiniz
bilgileri de kullanarak kolay anlaşılır şiirlerle anlamın sezgiye
dayandırıldığı şiirler arasında ne gibi farklılıklar vardır?
Görüşlerinizi nedenleriyle birlikte belirtiniz.
c.
Sanatsal metinler çok anlamlıdır. Şiir de sanatsal metinler içinde en
kapalı anlatıma sahip olan özelliktir. Bunda en büyük etken şairlerin
yükledikleri görevden kaynaklanmaktadır. Bazıları şiirde mana ararken
bazıları şiirde anlam aramanın gereksiz olduğuna inanırlar.
31. Siz çevrenizdeki olayları, olguları vb. anlatmak için Orhan Veli’nin kullandığı kelimelere mi başvururdunuz? Niçin?
31. Yazdığım metne göre değişir. Sanatlı bir metin yazılıyorsa ister istemez mecazlara ve söz sanatlarına başvurulması gerekiyor.
32. Orhan
Veli, “Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım; / Para kazanmak gerekti; /
Girdim insanların içine, / insanları gördüm.” dizelerinde hayatın hangi
gerçekliğini şiirine yansıtıyor?
32. Yaşamda her şeyin zor oluğu ve bazı şeylerin tecrübe edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
33. Sizce
Orhan Veli kendi deyimiyle “zavallı bir şair” midir? Duygularını
böylesine sade sözlerle ifade eden bir şairin sanat yeteneği hakkında
neler söyleyebilirsiniz?
33. Sade bir duyguyu bu kadar sade kelimelerle söyleyip etkili olmak elbette önemli bir sanatçının yapabileceği özelliklerdir.
34. “Ben
Orhan Veli” şiirinde anlam bütünlüğü hangi şiir birimleriyle
sağlanmıştır? Şiirde anlamı oluşturmak için belli bir şiir birimi
gerekli midir? Niçin?
34.
Şair anlamı şiirin bütününe yaymıştır. Elbette ki belli bir bilgi
birikimi gerekir. Orhan Veli, kendisinden önceki gibi yazılan şiiri
yazamadığı için değil edebiyata yeni bir anlayış getirmek gerektiğini
düşünür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.