9.Sınıf Edebiyat Kitabı 1.Ünite:Edebiyat ve Gerçeklik (Sayfa 36,37,38)
6.Edebiyat ve Gerçeklik
HAZIRLIK
Yazınsal
yapıtların kurmaca özelliği gözden kaçırılırsa metinle okur arasında
yanlış diyaloglar kurulur, yanlış alımlamalar ortaya çıkabilir. Bu tür
metnin alımlayıcısı, metindeki somut anlam düzeyi ile yaşam olguları
arasında özdeşlikler aramaktan çok, metnin duygu ve düşünce örgüsünün
gerçek yaşamla ilişkilerini görmek zorundadır.
Örneğin; balıkla söyleşen
bir balıkçının öyküsünde, “Balık konuşmaz.” gerçeği, öyküde oluşan
gerçekliğin gözden kaçırılmasına neden olabilir. Kahramanla özdeşleşen
okur, kahramanın çözümlerini yaşamına uygulamaya kalkabilir, yazarla
yapıtını özdeşleştirerek yapıtta anlatılanları yazarın gerçek yaşamı
kabul edebilir, tarihsel bir romanda tarihsel gerçekleri arayabilir.
Yazın’ın gelişim süreci içinde kahramanlarının yaptığı eylemler yüzünden
yargılanmış olan yazarlar da yazınsal gerçekle yaşamsal gerçeğin
birbirine karıştırılmasının
kurbanı olmuşlardır.
Akşit GÖKTÜRK
Çember çeviren kız
Bir kız, gökkuşağını dolamış beline
Çember çeviriyor
Bahçede
Sabahattin Kudret AKSAL
1.
Yukarıdaki paragraftan ve şiirden ne anladığınızı açıklayınız. Şiirdeki
kız gerçekten gökkuşağını beline dolayabilir mi? Şair niçin böyle bir
söz söylemiş olabilir?
1.
Şiirdeki anlatılan gerçekten kızın beline gökkuşağını dolaması tabi ki
değildir. Burada kastedilen kızın beline doladığı çemberin rengarenk
olduğunu belirtmekte ve gökkuşağına benzetilmektedir.
2.
“… Balıkla söyleşen bir balıkçı, öyküde oluşan gerçekliğin gözden
kaçırılmasına neden olabilir.” Cümlesinden yola çıkarak bir edebî eserde
gerçek hayatta mümkün olmayan durumların gerçekleşmesini nasıl
açıklarsınız?
2.Edebi eserlerde anlatılan durumların gerçek hayatta olduğu kanısına varmak tamamen yanlıştır. Nasıl ki fantastik ya da bilim
kurgu filmlerindeki olayların gerçek olduğu düşünmüyorsak bunun da aynı
olması gerekir. Sanatsal metinlerin kendine ait bir dili vardır ve ona
göre değerlendirmek gerekir.
İNCELEME
1.metin
DELİKANLI
1.
“Delikanlı” adlı metinde anlatılan olayın gerçek hayatta yaşanması
mümkün müdür? Yazar bu olayı yaşadığı için mi anlatmıştır? Yazarlar,
yazdıkları her eserdeki olayı yaşamak zorunda mıdırlar? Niçin?
1.
Birebir aynısının yaşanması mümkün değildir. Ama anlatılanlarda bir
gerçeklik hissi vermektedir. Yazar elbette ki bu olayları rastgele
uydurmuyor ama birebir anlatması beklenmez. Yazar yaşadıklarını anlatmak
zorunda değildir. Hayatına bakarak eserlerinde ipuçlarını
yakalayabiliriz.
2.
“Delikanlı” adlı metinde geçen konuşmaların XVII. yüzyılda yapılması
mümkün müydü? Niçin? Yazar bu eserde yaşadığı döneme ait hangi teknik ve
sosyal verileri kullanmıştır?
2. Anlatılanları 17.
Yüzyılda olması mümkün değildir. Çünkü o zamanki teknolojik yapılardan
bahsetmemektedir. Minibüs falan gibi…
2.metin
ANKARA KENTİ
3. metin
HERKESE SEVMEK YASAK
3.
“Ankara Kenti” ve “Herkese Sevmek Yasak” adlı metinlerde tanıtılan
mekân neresidir? Bu mekân her iki metinde de aynı sözlerle mi
tanıtılmıştır? Aralarındaki fark nedir? Edebiyat diğer bilim ve bilgi
alanlarının verilerinden nasıl yararlanıyor? Metinlerden örneklerle
düşüncelerinizi belirtiniz.
3. Her ikisinde de
Ankara anlatılmış. Farklı kelimelerle izah edilmiştir. Birinde tamamen
gerçek kelimelerle anlatılmış diğerinde ise kurmaca olarak anlatılmış.
4.
“Herkese Sevmek Yasak” adlı metinde sözü edilen kişi kimdir? Metinde bu
kişinin adı niçin ve hangi davranışıyla geçmektedir? İnsanların ne tür
etkinlikleri edebî metinlerin konularını oluşturur?
4. Selim isimli karakterdir. İnsana özgü bütün davranışlarla geçmektedir. İnsanın bütün davranışları edebi esere konu olabilir.
5.
Tarihî, sosyal, psikolojik vb. olaylar edebiyatın gerçekliğine nasıl
kaynaklık edebilir? Bu konuda okuduğunuz metinlerde, hangi bilgi ve
bilim dallarına ait sonuçların kullanıldığını belirtiniz.
5. Tarihî, sosyal,
psikolojik vb. olayların etkisinde kalan şair ve yazar dış dünyadaki
gerçekliği olduğu gibi anlatmaz. Anlatırsa bir sosyolog bir tarihçi ya
da bir psikolog olur. Yazar dış dünyada gerçekliği kendi içinde
değerlendirip kurmaca gerçeklik olarak anlatır.
YORUMLAMA – GÜNCELLEME
1.
Halit Ziya Uşaklıgil’in “Mai ve Siyah” adlı romanında Servetifünun
Dönemi gençliğinin gelecekle ilgili planları, hayalleri, hayal
kırıklıkları ve dönemin edebiyatçılarının edebî alanda yapmak
istedikleri işlenir. Romanın kahramanı Ahmet Cemil, o dönemin
edebiyatçılarının temsilcisi olarak kabul edilir. Bu bilgiye göre “Mai
ve Siyah” romanında yazıldığı dönemdeki her türlü gerçeklikten
yararlanılıp yararlanılmadığını belirtiniz. Konuya hazırlanmak için
okuduğunuz hikâyeleri dönemlerinin ilmî, felsefi, teknik ve sosyal
alandaki verilerinin verilişi yönünden değerlendiriniz. Günümüzde
yazılan edebî eserler mi yoksa Servetifünun gibi geçmiş edebî dönemlerde
yazılan eserler mi edebî gerçekliği daha iyi anlatabilir? Tartışınız.
Tartışmanız sonucu oluşan görüşü tahtaya yazınız.
1. Bu bilgilere Mai ve Siyah yazarı yaşadığı dönemdeki
olaylardan etkilenmiştir. Eserler yazılırken yazarları ister istemez
içinde bulunduğu sosyal, siyasi ve ekonomik olaylardan etkilenir.
2.
Masallarda, destanlarda vb. eserlerde tanıtılan kişilerin benzerlerini
çevrenizde görebilir misiniz? Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
… Sonra kazan kafalı, balta dişli kız, “Başındaki bitleri temizleyeyim mi?” diye sormuş ağabeyine.
“Pekâlâ temizle.”
Kız bitleri temizlerken
ağzını tam açıp ağabeyinin başını ısıracakmış ki ağabeyi, “Dur, beni bu
şekilde yeme. Git ve ocağın içinde dur, ben çatıya çıkıp bacadan senin
ağzının içine atlayacağım. Bu şekilde beni tamamen yiyebilirsin.” demiş.
Anonim
2. Bu tarz kişileri göremeyiz. Çünkü burdaki kişiler olağanüstü kişilerdir.
3.
Bir masaldan alınan yukarıdaki parçada bir bilim ve bilgi alanının
verilerinden yararlanılmış mıdır? Bu masal günümüzde oluşturulsaydı yine
aynı olay ve kahramanlarla mı oluşturulurdu? Niçin?
3. Elbette ki dönemin
bilgi birikimlerinden ya da teknolojilerinden faydalanmıştır ama
günümüzde olsaydı bunların yine aynı şekilde olacağı söylemek mümkün
değildir.
DEĞERLENDİRME
1. Aşağıdaki bilgilerin hangileri edebî gerçeklikle ilişkili değildir?
A. Bir edebî eserde anlatılanların hepsi gerçek yaşamda yaşanmayabilir.
B. Edebiyat insanla ilgili tüm özellikleri kurmacanın imkânları ölçüsünde işler.
C. Edebî metin her okunduğunda yeni anlamlar kazanır.
D. Metin okurla yazar arasında bir iletişim aracıdır.
E. Edebî metin teknik gelişmeleri olduğu gibi aktarır.
CEVAP: E
2. Aşağıdaki cümleleri bu konuda öğrendiklerinize göre tamamlayınız.
Diğer bilgi ve bilim alanlarının ortaya koyduğu veriler edebiyatın GERÇEKLİĞİNE kaynaklık eder.
Edebî metinde günlük hayattaki OLAYLARDAN tam olarak yer almaz.
3. Edebî metin ve metin arasında ne gibi farklar olmalıdır?
3. Dilin işlevi –
Yazılış amaçları –
İfade ediş biçimleri –
Gerçekliği ele alış biçimleri –
Anlam değeri bakımından ( tek anlam/ çok anlamlılık)
Öznellik-nesnellik gibi farklılıklar olması gerekir.
4. Bir romanda tanıtılan kişi, günlük hayatta aynı özelliklere sahip midir? Niçin?
4. Bütünüyle aynısını aramak doğru değildir. Çünkü romanlardaki karakterler kurmacadır.
5. Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.
( Y ) Edebî metinde gerçek hayattan esinlenme söz konusu değildir.
( D ) Edebî metin diğer bilim ve bilgi alanlarının verilerinden yararlanır.
( D ) Edebî metin kurmacadır.
( D ) Edebî metnin konusu insandır.
( Y ) Edebî metinde yazar kendi yaşamını anlatır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.