3 Ağustos 2012 Cuma

9.Sınıf Türk Edebiyatı Kitabı 1.Ünite:Edebiyat ve Gerçeklik (Sayfa 36,37,38)

9.Sınıf Edebiyat Kitabı 1.Ünite:Edebiyat ve Gerçeklik (Sayfa 36,37,38)

 6.Edebiyat ve Gerçeklik

HAZIRLIK
Yazınsal yapıtların kurmaca özelliği gözden kaçırılırsa metinle okur arasında yanlış diyaloglar kurulur, yanlış alımlamalar ortaya çıkabilir. Bu tür metnin alımlayıcısı, metindeki somut anlam düzeyi ile yaşam olguları arasında özdeşlikler aramaktan çok, metnin duygu ve düşünce örgüsünün gerçek yaşamla ilişkilerini görmek zorundadır.
Örneğin; balıkla söyleşen bir balıkçının öyküsünde, “Balık konuşmaz.” gerçeği, öyküde oluşan gerçekliğin gözden kaçırılmasına neden olabilir. Kahramanla özdeşleşen okur, kahramanın çözümlerini yaşamına uygulamaya kalkabilir, yazarla yapıtını özdeşleştirerek yapıtta anlatılanları yazarın gerçek yaşamı kabul edebilir, tarihsel bir romanda tarihsel gerçekleri arayabilir. Yazın’ın gelişim süreci içinde kahramanlarının yaptığı eylemler yüzünden yargılanmış olan yazarlar da yazınsal gerçekle yaşamsal gerçeğin birbirine karıştırılmasının
kurbanı olmuşlardır.
Akşit GÖKTÜRK

Çember çeviren kız
Bir kız, gökkuşağını dolamış beline
Çember çeviriyor
Bahçede
Sabahattin Kudret AKSAL
1. Yukarıdaki paragraftan ve şiirden ne anladığınızı açıklayınız. Şiirdeki kız gerçekten gökkuşağını beline dolayabilir mi? Şair niçin böyle bir söz söylemiş olabilir?
1. Şiirdeki anlatılan gerçekten kızın beline gökkuşağını dolaması tabi ki değildir. Burada kastedilen kızın beline doladığı çemberin rengarenk olduğunu belirtmekte ve gökkuşağına benzetilmektedir.
2. “… Balıkla söyleşen bir balıkçı, öyküde oluşan gerçekliğin gözden kaçırılmasına neden olabilir.” Cümlesinden yola çıkarak bir edebî eserde gerçek hayatta mümkün olmayan durumların gerçekleşmesini nasıl açıklarsınız?
2.Edebi eserlerde anlatılan durumların gerçek hayatta olduğu kanısına varmak tamamen yanlıştır. Nasıl ki fantastik ya da  bilim kurgu filmlerindeki olayların gerçek olduğu düşünmüyorsak bunun da aynı olması gerekir. Sanatsal metinlerin kendine ait bir dili vardır ve ona göre değerlendirmek gerekir.


İNCELEME
1.metin
DELİKANLI
1. “Delikanlı” adlı metinde anlatılan olayın gerçek hayatta yaşanması mümkün müdür? Yazar bu olayı yaşadığı için mi anlatmıştır? Yazarlar, yazdıkları her eserdeki olayı yaşamak zorunda mıdırlar? Niçin?
1. Birebir aynısının yaşanması mümkün değildir. Ama anlatılanlarda bir gerçeklik hissi vermektedir. Yazar elbette ki bu olayları rastgele uydurmuyor ama birebir anlatması beklenmez. Yazar yaşadıklarını anlatmak zorunda değildir. Hayatına bakarak eserlerinde ipuçlarını yakalayabiliriz.
2. “Delikanlı” adlı metinde geçen konuşmaların XVII. yüzyılda yapılması mümkün müydü? Niçin? Yazar bu eserde yaşadığı döneme ait hangi teknik ve sosyal verileri kullanmıştır?
2. Anlatılanları 17. Yüzyılda olması mümkün değildir. Çünkü o zamanki teknolojik yapılardan bahsetmemektedir. Minibüs falan gibi…

2.metin
ANKARA KENTİ
3. metin
HERKESE SEVMEK YASAK

3. “Ankara Kenti” ve “Herkese Sevmek Yasak” adlı metinlerde tanıtılan mekân neresidir? Bu mekân her iki metinde de aynı sözlerle mi tanıtılmıştır? Aralarındaki fark nedir? Edebiyat diğer bilim ve bilgi alanlarının verilerinden nasıl yararlanıyor? Metinlerden örneklerle düşüncelerinizi belirtiniz.
3. Her ikisinde de Ankara anlatılmış. Farklı kelimelerle izah edilmiştir. Birinde tamamen gerçek kelimelerle anlatılmış diğerinde ise kurmaca olarak anlatılmış.
4. “Herkese Sevmek Yasak” adlı metinde sözü edilen kişi kimdir? Metinde bu kişinin adı niçin ve hangi davranışıyla geçmektedir? İnsanların ne tür etkinlikleri edebî metinlerin konularını oluşturur?
4. Selim isimli karakterdir. İnsana özgü bütün davranışlarla geçmektedir. İnsanın bütün davranışları edebi esere konu olabilir.
5. Tarihî, sosyal, psikolojik vb. olaylar edebiyatın gerçekliğine nasıl kaynaklık edebilir? Bu konuda okuduğunuz metinlerde, hangi bilgi ve bilim dallarına ait sonuçların kullanıldığını belirtiniz.
5. Tarihî, sosyal, psikolojik vb. olayların etkisinde kalan şair ve yazar dış dünyadaki gerçekliği olduğu gibi anlatmaz. Anlatırsa bir sosyolog bir tarihçi ya da bir psikolog olur. Yazar dış dünyada gerçekliği kendi içinde değerlendirip kurmaca gerçeklik  olarak anlatır.

YORUMLAMA – GÜNCELLEME
1. Halit Ziya Uşaklıgil’in “Mai ve Siyah” adlı romanında Servetifünun Dönemi gençliğinin gelecekle ilgili planları, hayalleri, hayal kırıklıkları ve dönemin edebiyatçılarının edebî alanda yapmak istedikleri işlenir. Romanın kahramanı Ahmet Cemil, o dönemin edebiyatçılarının temsilcisi olarak kabul edilir. Bu bilgiye göre “Mai ve Siyah” romanında yazıldığı dönemdeki her türlü gerçeklikten yararlanılıp yararlanılmadığını belirtiniz. Konuya hazırlanmak için okuduğunuz hikâyeleri dönemlerinin ilmî, felsefi, teknik ve sosyal alandaki verilerinin verilişi yönünden değerlendiriniz. Günümüzde yazılan edebî eserler mi yoksa Servetifünun gibi geçmiş edebî dönemlerde yazılan eserler mi edebî gerçekliği daha iyi anlatabilir? Tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan görüşü tahtaya yazınız.
1. Bu bilgilere Mai ve Siyah yazarı yaşadığı dönemdeki olaylardan etkilenmiştir. Eserler yazılırken yazarları ister istemez içinde bulunduğu sosyal, siyasi ve ekonomik olaylardan etkilenir.
2. Masallarda, destanlarda vb. eserlerde tanıtılan kişilerin benzerlerini çevrenizde görebilir misiniz? Bu durumu neye bağlıyorsunuz?               
… Sonra kazan kafalı, balta dişli kız, “Başındaki bitleri temizleyeyim mi?” diye sormuş ağabeyine.
“Pekâlâ temizle.”
Kız bitleri temizlerken ağzını tam açıp ağabeyinin başını ısıracakmış ki ağabeyi, “Dur, beni bu şekilde yeme. Git ve ocağın içinde dur, ben çatıya çıkıp bacadan senin ağzının içine atlayacağım. Bu şekilde beni tamamen yiyebilirsin.” demiş.
Anonim
2. Bu tarz kişileri göremeyiz. Çünkü burdaki kişiler olağanüstü kişilerdir.
3. Bir masaldan alınan yukarıdaki parçada bir bilim ve bilgi alanının verilerinden yararlanılmış mıdır? Bu masal günümüzde oluşturulsaydı yine aynı olay ve kahramanlarla mı oluşturulurdu? Niçin?
3. Elbette ki dönemin bilgi birikimlerinden ya da teknolojilerinden faydalanmıştır ama günümüzde olsaydı bunların yine aynı şekilde olacağı söylemek mümkün değildir.

DEĞERLENDİRME
1. Aşağıdaki bilgilerin hangileri edebî gerçeklikle ilişkili değildir?
A. Bir edebî eserde anlatılanların hepsi gerçek yaşamda yaşanmayabilir.
B. Edebiyat insanla ilgili tüm özellikleri kurmacanın imkânları ölçüsünde işler.
C. Edebî metin her okunduğunda yeni anlamlar kazanır.
D. Metin okurla yazar arasında bir iletişim aracıdır.
E. Edebî metin teknik gelişmeleri olduğu gibi aktarır.
CEVAP: E
2. Aşağıdaki cümleleri bu konuda öğrendiklerinize göre tamamlayınız.
Diğer bilgi ve bilim alanlarının ortaya koyduğu veriler edebiyatın GERÇEKLİĞİNE kaynaklık eder.
Edebî metinde günlük hayattaki OLAYLARDAN  tam olarak yer almaz.
3. Edebî metin ve metin arasında ne gibi farklar olmalıdır?
3.            Dilin işlevi –
Yazılış amaçları –
İfade ediş biçimleri –
Gerçekliği ele alış biçimleri –
Anlam değeri bakımından ( tek anlam/ çok anlamlılık)
Öznellik-nesnellik gibi farklılıklar olması gerekir.
4. Bir romanda tanıtılan kişi, günlük hayatta aynı özelliklere sahip midir? Niçin?
4. Bütünüyle aynısını aramak doğru değildir. Çünkü romanlardaki karakterler kurmacadır.
5. Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.
(  Y  ) Edebî metinde gerçek hayattan esinlenme söz konusu değildir.
(  D  ) Edebî metin diğer bilim ve bilgi alanlarının verilerinden yararlanır.
(  D ) Edebî metin kurmacadır.
(  D ) Edebî metnin konusu insandır.
(  Y ) Edebî metinde yazar kendi yaşamını anlatır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.