1 Şubat 2011 Salı

SÖZCÜKTE ANLAM


Soru  2

Aşağıdakilerin hangisinde bir varlığın adı söylenerek içindeki anlatılmıştır?
A)  Yazlıktan dönünce arayacaktı.
B)   Kadın, tavayı ateşte unutmuş.
C)  Sıkılınca Aziz Nesin'i okurum.
D)  Havalar ısındı artık, sobayı kaldıralım.
E)   Börek pişmek üzereyken tüp bitti.

Soru  3

Televizyonu yine çok açmışsın." cümlesindeki "televizyon" sözcüğünün kullanılışına benzer bir kullanım, aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)  Okul dağılırken onu hep bu köşede beklerdim.
B)   Televizyon yayınları niteliksizleşiyor.
C)  Sözlerimi yine yanlış anladın.
D)  Onunla dün iskelede buluşacaktık.
E)   Sokaklar, bugün nedense çok kalabalık.

Soru  4

Bir kavramın kendisi kullanılmadan, ilgili, bağıntılı olduğu bir başka kavramı gösteren sözcükle dile getirilmesine "ad aktarması" denir.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir kullanım vardır?
A)  Yeni Dünya'nın kapıları her ulusa açılmıştı.
B)   Rüzgârın yumuşak nefesi, tenimizde dolaşıyordu.
C)  Onun keçiliğinden hepimiz bıkmıştık.
D)  Usta ozanlar, genç ozanları okumadıkları gibi, küçümserler de.
E)   Yaşlansa da çocuksu bakışları hiç kaybolmamış.

Soru  5

Aşmak" sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde,
"Dağı taşı aşıp da gelmişiz
Kıvrım kıvrım yollardan."
dizelerindeki anlamıyla özdeştir?

A)  Yeni yapılan bina bizim binayı aştı.
B)   Vakit, öğleyi çoktan aşmıştı.
C)  Denizi aşıp ülkesine varmıştı.
D)  Fidanın boyu iki metreyi aştı.
E)   Bütün yarışmacılar barajı aştı.

Soru  6

Böyle" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde "bu ölçüde, bu derecede" anlamında kullanılmıştır?

A)  Senin böyle söyleyeceğini biliyordum.
B)   Böyle sözleri sana yakıştıramıyorum.
C)  İnsan böyle kitapları okumaktan bıkıyor.
D)  İlk kez böyle güzel bir film izledim.
E)   Böyle günlerde arkadaşlarımı arıyorum.

Soru  7

Bu çocuklar, davranışları ve başarılarıyla ülkemiz için şimdiden bir kazanç sayılabilir.
"Şimdiden" sözcüğü, bu cümlede sözü edilen çocukların özellikle hangi yönünü belirtmektedir?
A)  Çok başarılı olduklarını
B)   Yurtsever davranışlar geliştirdiklerini
C)  Çevrelerinde çok sevildiklerini
D)  Gelecekte daha başarılı olacaklarını
E)   Güçlükler karşısında yılgınlığa düşmeyeceklerini

Soru  8

Hani" sözcüğü, kimi kullanımlarda verilen bir sözü anımsatırken sitem de bildirir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "hani" sözcüğünün kullanımı bu açıklamaya örnek gösterilebilir?
<BR< div>
A)  Hani, eşeğe gem vurma, kendini at sanır derler ya...
B)   Hani, ne demiş Orhan Veli : "Anlatamıyorum."
C)  Hani, benim kim olduğumu bilmeseler...
D)  Hani, beni görmeye daha sık gelecektin.
E)   Hani, canım da istemiyor değildi, doğrusu.

Soru  9

Yoklamak" sözcüğü, aşağıdakilerden hangisinde, "El altından yokladım, bize kırgınlığı hâlâ sürüyor." cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?

A)  Bebeği bir yokla bakalım, uyumuş mu?
B)   Köşe bucağı yokladım, yine de anahtarı bulamadım.
C)  Bir yokla bakalım, belki bizimle çalışmaya razı olur.
D)  İlaç aldığım halde ağrılarım sık sık yokluyor.
E)   Yatılı okuyan oğlunu yoklamaya gitmiş.

Soru  10

Bu yaptıklarının hesabını er geç vereceksin.
Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A)  Buranın el kapısı olduğunu unutma!
B)   Bu işi bitirmek için yazın erkenden işe girişmelisin.
C)  Ne yapsan geç, artık onu bu durumdan kurtaramazsın.
D)  Didik didik ettiğim kaynakların hiçbirinde bu sorunun yanıtını bulamadım.
E)   Sağlam olmayan dostluklar bir gün mutlaka biter.

Soru  11

I. Oysa, ben o gün evde ders çalışıyordum.
II. Meğer o da aynı okula gidiyormuş.
III. Nitekim sözünün eri olduğunu hepimize kanıtladı.
IV. Halbuki, bizimle gelemeyeceğini telefonla bildirmişti.
V. Mademki istemiyor, biz de fazla ısrar etmeyiz.
Bu cümlelerin hangilerinde altı çizili sözcüklerin cümleye kattığı anlam aynıdır?
A)  I. ile IV.
B)   II. ile V.
C)  I. ile V.
D)  III. ile V.
E)   II. ile IV.

Soru  12

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "diye" sözcüğü, "Yağmur yağacak diye şemsiyesini aldı." cümlesindekiyle aynı anlamda kullanılmıştır?
A)  Ayakları üşümesin diye çoraplarını giydirdim.
B)   Geçim derdi diye bir şey olduğunu henüz bilmiyor.
C)  Bu konuyu bilmez diye arkadaşları ona sormadılar.
D)  Size bu paketi, köyden Ali diye biri göndermiş.
E)   Havalansın diye, salonun pencerelerini açık bırakmış.

Soru  13

Düşünmek" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde "O insanları gördükçe kendi yaşadıklarımı düşündüm." cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?

A)  Bu soruna nasıl bir çözüm düşündünüz?
B)   İşin, o noktaya varacağını düşünmeliydin.
C)  Yakında yeni bir kitaba başlamayı düşünüyor.
D)  Yolda, sıcacık odamızı düşündükçe içimiz ısınıyordu.
E)   Sen hiç kendini düşünmezsin.

Soru  14

Bulutların arkasında neler olduğunu hep merak ederdim.
"Arka" sözcüğü, aşağıdakilerden hangisinde bu cümledeki anlamıyla kullanılmıştır?
A)  Evlerinin arkasında geniş bir yol vardı.
B)   Dağların arkasında irili ufaklı köyler varmış.
C)  Koltuğunun arkasına rahatça yaslandı.
D)  Mektuplarının arkası kesilmez oldu.
E)   Masalın arkasını dinleyemeden uyudu.

Soru  15

I. Sonunda onun zayıf yanını yakalamıştı.
II. Fırtına bizi yarı yolda yakaladı.
III. Öğretmeni onu kopya çekerken yakalamış.
IV. Arkadaşını okulun kapısında yakaladı.
V. Çocuk, elimi sımsıkı yakaladı.
"Yakalamak" sözcüğü, bu cümlelerde kaç değişik anlamda kullanılmıştır?
A)  I
B)   II
C)  III
D)  IV
E)   V

Soru  16

Aşağıdaki cümlelerden hangisinde "biraz zaman geçsin" anlamında bir sözcük ya da söz kullanılmıştır?
A)  Arkadaşınız şimdi gelir, telaşlanmayın.
B)   Elbet bir gün ben de büyüyeceğim.
C)  Fazla oyalanmadan gidelim.
D)  Durun bakalım, bu iş nereye varacak.
E)   Haftaya sen de gelirsen; iyi olur.

Soru  17

Bakmak" eylemi, aşağıdaki cümlelerin hangisinde "merak, güvensizlik" anlamı dışında kullanılmıştır?

A)  Bakalım, çalışmaya ne zaman başlayacak?
B)  
C) 
D)  Şimdi biraz da örneklere bakalım mı?
E)   Onu işe alacaklar mı bakalım?
F)   Ara; ama, bakalım seninle konuşacak mı?
      Bakalım, bize durumunu anlatacak mı?

Soru  18

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "olmalı" kelimesi farklı anlamda kullanılmıştır?
A)  Bu saate kadar işini bitirmiş olmalı.
B)   Onlar bu konuyu daha önce görüşmüş olmalı.
C)  İnsan sosyal çevresiyle uyumlu olmalı.
D)  Soruları yanıtladığına göre çalışmış olmalı.
E)   Akşam üzeri Ankara'ya varmış olmalı.

Soru  19

I. Bütün odalara tahta parke döşemişler.
II. Çocuğun odasını yeniden döşemişler.
III. İnşaatın su borularını iyi döşemişler.
IV. Balkonlara bile fayans döşemişler.
V. Sınıflara boydan boya halı döşemişler.
Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde "döşemek" sözcüğü aynı anlamda kullanılmıştır?
A)  I. ile II.
B)   II. ile III.
C)  I. ile IV.
D)  III. ile IV.
E)   IV. ile V.

Soru  20

El" sözcüğünün aşağıdaki açıklamalarından hangisi, birlikte verilen örnek cümleye uygun değildir?

A)  İyelik, mülkiyet: Elimdeki parayı bu eve yatırdım.
B)   Aracı, vasıta: Ona arkadaşımın eliyle mektup yolladım.
C)  Kez, defa: Şimdi el bende, ben oynayacağım.
D)  Yönetim, baskı, etki: Beni onların elinden kurtarın.
E)   Kolun tutmaya yarayan bölümü: Çocuğun elinde kalınca bir kitap vardı.

Soru  21

Bugün hava çok güzel
Oranın havası bana iyi geldi.
Havada bir tek bulut yok.
Onu kendi havasına bırakma.
Bu cümlelerde "hava" sözcüğünün aşağıdaki açıklamalarından hangisine uygun bir kullanım yoktur?
A)  Canlılardaki etkisine göre atmosferin durumu
B)   Meteorolojik olayların tümü
C)  Gök doğrultusu
D)  Keyif, âlem
E)   Gökyüzü

Soru  22

Acı" sözcüğünün aşağıdaki açıklamalarından hangisi, birlikte verilen örnek cümleye uygun değildir?

A)  Yakıcı duyum, tatlı karşıtı: Sabaha karşı acı bir soğuk bastırmıştı.
B)   Keskin, hoşa gitmeyen, şiddetli: Acı bir çığlıkla uyandık.
C)  Dış etkiyle, organlarda duyulan rahatsızlık : Dişi çekilirken pek acı duymadı.
D)  Üzücü, kırıcı, incitici, korkunç: Acı şeyler bütün bunlar, fakat gerçek.
E)   Renk için, koyu : Bütün tablolarında acı yeşile rastlayabilirsiniz.

Soru  23

Somut anlamlı bir sözcük, anlam genişlemesi yoluyla soyut anlamda da kullanılabilir. Örneğin, somut anlamıyla bir renk adı olan "kara" sözcüğü, "kötü, uğursuz" anlamıyla soyut anlam da kazanabilir.
Böyle bir anlam değişmesini örneklendiren sözcük aşağıdakilerden hangisinde vardır?
A)  Öğretmen sınıfa girince birden köpürdü.
B)   Onun, bizi arayacağından kuşkuluyum.
C)  Sabahın ilk aydınlığıyla kuş sesleri duyuluyordu.
D)  Yangın, çevredekilerin yardımıyla söndürüldü.
E)   Havalar ısınınca toprak da canlanmaya başladı.

Soru  24

Yaşamımdaki bütün acılara rağmen çiçeklerim ölmedi, bende yaşıyor." cümlesindeki "çiçeklerin ölmemesi" sözünün kulanımına benzer bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)  Birçok sıkıntı çekmeme rağmen hep iyimser olmaya çalıştım.
B)   İnsan, sorunlar karşısında güçlü olmayı öğreniyor.
C)  Her gün yeni bir umutla başlıyorum güne.
D)  Bütün olumsuzluklara rağmen başarılı olacağımı umuyorum.
E)   Tüm yenilgilere rağmen yüreğimde bir kuş çırpınıyordu.

Soru  25

Yazılarında ünlü sanatçıların adına, onlarla ilgili anılarına yer vermeyi marifet sanan yazarlara acımak gerekir. Çünkü onlar, başkalarına yaslanarak kendi kuraklıklarını gizlemeye çalışan çaresizlerdir.
Bu parçada geçen "kendi kuraklıklarını gizlemeye çalışmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Yeteneksizliklerinin anlaşılmasını istemek
B)   Daha üretken olmak için çabalamak
C)  Başkalarının üretken ününden yararlanmaya çalışmak
D)  Kendi olanaklarını yeterince kullanmamak
E)   İçinde bulundukları duruma çözüm bulamamak

Soru  26

Soyut kavramların, somut kavramlarla örneklendirilerek anlatılmasına somutlaştırma denir.
Aşağıdakilerin hangisinde buna örnek olabilecek bir kullanım vardır?
A)  Bu konuyu çok iyi kavradığımı sanıyorum.
B)   O akşam eski günlerimizden söz ettik.
C)  O filmde Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşu anlatılıyordu.
D)  Hafta sonu bütün gün birlikte dolaştık.
E)   Köyün yanındaki gölde çocuklar yıkanıyorlardı.

Soru  27

I. Bu çocuğun yaramazlığı bizi öldürecek.
II. Toplantıda biz azınlıkta kalmıştık.
III. Mutluluk bizden çok uzaktı.
IV. Kısacık yaşamında hiç gülmedi.
Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde altı çizili sözcükler gerçek anlamının dışında (mecaz anlamıyla) kullanılmıştır?
A)  I. ve III.
B)   I. ve IV.
C)  II. ve III.
D)  II. ve IV.
E)   I. ve II.

Soru  28

Dağın bu yüzünde dik kayalar, çukurlarda da kıştan kalma yorgun karlar vardı. Rehberimiz, yumuşak kalpli, yaşlı bir çobandı. Dağın ona anlattıklarını o da bize anlatıyordu.
Bu parçada aşağıdaki yollardan hangisiyle yan anlam kazanan bir sözcük örneklendirilmemiştir?
A)  İnsan organ adlarının doğaya aktarılması
B)   Doğayla ilgili nitelik adlarının insana akta-rılması
C)  İnsanla ilgili özelliklerin doğaya aktarılması
D)  İnsana özgü eylemlerin doğaya aktarılması
E)   Duyular arasında aktarma

Soru  29

Aşağıdaki dizelerin hangisinde "kişileştirme" yoktur?
A)  Saçlarında dans eden bir imbat serinliğidir
B)   Baharı müjdeliyordu kuşlar birbirine
C)  Yorgun, sarı yapraklar uçar bir kuru daldan
D)  Rüzgâr, kulaklarıma bir sevda türküsü fısıldıyordu
E)   Derindir, karanlıktır, ıssızdır gözlerin

Soru  30

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir duyuya ilişkin kavramın başka bir duyuya bağlanarak anlatılması söz konusudur?
A)  Simsiyah gözlerindeki ıslaklığın nedenini anlayamamıştım.
B)   O kadar ağır konuşmasına karşın, kimse kılını bile kıpırdatmadı.
C)  Birdenbire odaya dolan bu keskin koku, neşemizi kaçırdı.
D)  Ona duyduğum bu sevgiyi bir sır gibi sakladım.
E)   Yüreğine öyle bir ateş düşmüş ki söndürmek mümkün değil.

Soru  31

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "duyular arasında aktarma" yoluyla yan anlam kazanan bir sözcük yoktur?
A)  Parlak kâğıtlardan süsler yapmaya çalışıyordu.
B)   Öğretmen, sert bir sesle bizi uyardı.
C)  Bahçedeki çiçeklerden tatlı bir koku yayılıyordu.
D)  Sokaktan gelen acı çığlığın nedenini anlayamadık.
E)   Odayı ekşi bir koku sarmıştı.

Soru  32

Doğadaki nesnelerin adlarının ya da bu nesnelerle ilgili sıfatların, insanlar için kullanılması bu sözcüklere yan anlam kazandırır.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde, bu yolla yan anlam kazanmış bir sözcük yoktur?
A)  Nasıl vazgeçeyim böyle sunadan
B)   Yağmur yüklü gözlerin, iki kırık dal
C)  Taşıyıp durdum bu yükü ezik yüreğimde
D)  Yoksul bir plak çalıyordu pikapta
E)   Yiğidim, "aslanım" burda yatıyor

Soru  33

Aşağıdaki dizelerin hangisinde, "insana özgü niteliklerin doğaya aktarılması yoluyla" yan anlam kazanmış bir sözcük kullanılmamıştır?
A)  Günle birlikte erir, uyuklayan mor dağlar
B)   Açgözlü zaman, bitirdi tüm güzellikleri
C)  Sığ sulara dönen yorgun gemiler gibiyiz
D)  Yüksekten bakamazdım ağlayan sokaklara
E)   Pır pır yaldızlanırdı kanatları, kahkaha kuşlarının

Soru  34

Eskiden elime geçen her kitabı okurdum. Gözlerim, yüreğimden önce yaşlanınca daha seçici olmaya başladım. Artık, bana benden haber vermeyen, sıradan insanları görmediğim kitaplardan hemen uzaklaşıyorum.
Bu parçada geçen "bana benden haber vermemek" sözüyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Okunanların etkisinde kalmamak
B)   Yaşadıklarıyla okudukları örtüşmemek
C)  Eskisi kadar çok okuyamamak
D)  Düş ürünü yapıtları okumamak
E)   Okuduklarını yeterince kavrayamamak

Soru  35

I. Çocuk vaktinden önce yürüdü.
II. Saatlerce güneş altında yürüdük.
III. Havalar ısınınca dallara su yürüdü.
IV. Sabaha karşı asker kaleye yürüdü.
V. Bugünlerde işler iyi yürümüyor.
"Yürümek" sözcüğü, bu cümlelerin hangilerinde sırasıyla "temel, yan ve mecaz" anlamlarıyla kullanılmıştır?
A)  I., II., IV.
B)   I., III., IV.
C)  II., III., V
D)  II. , III. , IV.
E)   III. , IV. , V.

Soru  36

Edebiyat tarihimiz, kendinden öncekilerin şiirleriyle beslendiği halde, kendinden sonrakilerin şiirlerine kan verememiş şairlerle doludur.
Bu cümlede geçen "kendinden sonrakilerin şiirlerine kan verememek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Kendi şiir anlaşıyının dışına çıkmamak
B)   Genç şairlere kaynaklık edememek
C)  Geçmişin etkisinden kurtulamamak
D)  Yeniliklere kapalı olmak
E)   Belli bir çizginin dışına çıkmamak

Soru  37

Yazar, bu son yapıtında ilginç bir olayı aktarıyor okuyucuya, Çaktırmadan, kendi yaşamını da katıyor anlattıklarına. Ancak yine de inandırılıktan uzak kalıyor; çünkü kahramanlarının kan dolaşamını gerçekleştiremiyor.
Bu parçadaki "kahramanlarının kan dolaşımını gerçekleştireremek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Okurlarını etkileyerek yönlendirmek
B)   Kişesel görüşlerini öne çıkarmak
C)  Okuru yanıltıcı bir tutum sergilemek
D)  Yapaylığın sınırlarını aşamamak
E)   Kişilerine yaşarlık kazandıramamak

Soru  38

Bir imparatorluk dili olan Osmanlıcanın içinde sığıntı gibi yaşayan, horlanan Türkçe, ancak halk ağzında ve halk ozanlarının dilinde kendine yer, sığınak bulmuş, varlığını sürdürmüştür.
Bu cümledeki "sığıntı gibi yaşamak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Olumsuz koşullarda yaşamak
B)   Önemi kavranamamak
C)  Değer verilmemek, istenmemek
D)  Yeterince gelişememek
E)   Uygun ortam bulamamak

Soru  39

Orhan Veli ve arkadaşları şiirin elini kolunu bağlayan kuralları kaldırıp şiiri özgürlüğüne kavuşturunca, her sözcük dizisini şiir sanan düzyazı kafalılar da şairliğe soyundu.
Bu cümledeki "düzyazı kafalılar" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Gerçek şiirle düzyazı arasındaki ayırımın farkına varamayanlar
B)   Düzyazı alanında yeteneklerini kmanıtlayanlar
C)  Yazarlıklarının yanında şair olarak da anılmak isteyenler
D)  Orhan Veli ve arkadaşlarına benzemeye çalışanlar
E)   Şairin hiçbir kurala bağlanamayacağına inananlar

Soru  40

Boğaz" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde "benzetme amacı güdülmeden, başka bir sözcüğün yerine" kullanılmıştır?

A)  Çocuk, boğazının ağrdığını söyleyip ağlıyordu.
B)   Adam, tek maaşla beş boğaza bakıyordu.
C)  Otobüsümüz, boğazı geçince hava birden değişti.
D)  Üzüntüden her lokma boğazımda düğümleniyor.
E)   Bu balıklar Çanakkale Boğazı'ndan geliyormuş.

Soru  41

Azgın sellerin, duvarların ayaklarını öperek onları yerle bir ettiğini düşünerek düşmanlarımızın... aldanmamalıyız.
Düşüncenin akışına göre, bu cümledeki boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A)  iltifatlarına
B)   övgülerine
C)  alttan almalarına
D)  yere bakmalarına
E)   alçakgönüllülüğüne

Soru  42

Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki ikimeyi oluşturan sözcükler tek başlarına kullanılamaz?
A)  Beni görünce köşe bucak kaçıyor.
B)   Hâlâ doğru dürüst bir iş bulamadı.
C)  Yerli yersiz konuşmalarıyla canımızı sıktı.
D)  Abur cubur yemeyi bırakırsan zayıflarsın.
E)   Kılık kıyafetine bakan, onu zengin sanır.

Soru  43

Dergimiz, çarşı pazar diline yenik düşen edebiyatçılara da açık, onlara kendilerini yeniden gerçekleştirme ortamı sunuyoruz.
Bu cümledeki "çarşı pazar diline yenik düşmek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Halkın anlayabileceği dille yazmaya çalışmak
B)   Konuşma dilinin sınırlarını aşamayıp başarısız olmak
C)  Yeneteklerini yeterince ortaya koyamamak
D)  Dilin olanaklarından yararlanamamak
E)   Dergilere gönderilen yazıların diline özen göstermemek

Soru  44

Sakın erkenden çiçek açma
Küçük zerdali ağacım
"Küçük" sözcüğünün bu dizelerdeki anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Daha az yaşlı
B)   Eni, boyu az
C)  Niteliği aşağı olan
D)  Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamamış olan
E)   Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan

Soru  45

Akıl" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde "düşünce, kanı" anlamında kullanılmışıtır?
<BR< div>
A)  Öğretmenin anlattıkları aklımda kalmadı.
B)   Bu aklı bize arkadaşımın babası vermişti.
C)  Şimdiki aklım olsaydı bu mesleği seçmezdim.
D)  Aklım varsa beni dinle, vazgeç bu işten.
E)   Akıl insanı sermayedir, sözünü unutma.

Soru  46

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözük temel anlamında kullanılmıştır?
A)  Sokağın başında bizi bekleyecekti.
B)   Ağacın gövdesine yaslanmış, bize bakıyordu.
C)  Birkaç ayak merdiven çıkınca yoruluyordu.
D)  Çocuğun dişleri pirinç tanelerini andırıyordu.
E)   Çiçeklerin dilinden anladığını söylüyordu.

Soru  47

Yüce dağların başında
Kar bir yana kış bir yana
Bu dizelerdeki altı çizili sözcüğün kullanılışından doğan anlam özelliği için aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
A)  Coğrafya terimi olarak kullanılmıştır.
B)   Soyut yan anlam kazanmıştır.
C)  İnsan organ adı doğaya aktarılmıştır.
D)  Ad aktarması yoluyla yan anlam kazanmıştır.
E)   Gerçek anlamıyla kullanılmıştır.

Soru  48

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "bir" sözcüğü deyim içinde kullanılmamıştır?
A)  Babam, bizi çok sever, bir dediğimizi iki etmezdi.
B)   Sürekli, bir dikili ağacı olmadığından yakınırdı.
C)  Senin, bir bardak suda fırtına koparmandan bıktık.
D)  Adam, bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyordu.
E)   Öğrenciliğinde tembelin biriydi, şimdi şef olmuş.

Soru  49

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili deyim cümleye "söyleneni önemsememek" anlamı katmıştır?
A)  Annesi, çocuğa kulağını aç da beni dinle, diyordu.
B)   Adam kulak kabartmış bizi dinliyordu.
C)  Onun kulağı deliktir; her şeyden haberi olur.
D)  Arkadaşının sözlerine, kulak asmadığını söylüyor.
E)   Kendisi için söylenenlere kulaklarını tıkamıştı.

Soru  50

I. Eskiden iki günde bir uğrardı bize.
II. Adam bütün gün kahvede oturuyor.
III. Sorunlar gün geçtikçe artıyor.
IV. Hemen her gün görüşüyoruz onunla.
V. İlaçlarını bir gün arayla alıyormuş.
Bu cümlelerin hangilerinde altı çizgili sözler aynı anlamdadır?
A)  I. ile II.
B)   I. ile V.
C)  II. ile IV.
D)  III. ile IV.
E)   IV. ile V.

Soru  51

Bir güzeli bir çirkine verseler
Güzel ağlar, çirkin güler bir zaman
Bu dizelerdeki altı çizili sözcükler arasındaki anlam ilişkisi, aşağıdaki cümlelerin hangisinde yoktur?
A)  Sinirli davranışlarını bırakıp daha sakin olmaya başladı.
B)   Seni yerde ararken gökte buldum.
C)  Acısıyla tatlısıyla bir yazı daha geride bıraktık.
D)  Kısa sürede birbirimizin içini dışını öğrenmiştik.
E)   Göz görmeyince gönül katlanırmış, derler.

Soru  52

Yan masada oturan yaşlı çiftin konuşmalarına .... sözleri, aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa cümle "belli etmemeye çalışarak dinlemek" anlamını kazanır?
A)  kulak verdim
B)   kulağımı açtım
C)  kulak kesildim
D)  kulak kabarttım
E)   kulak misafiri oldum

Soru  53

Perde" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde "bilim ya da sanat alanlarından birinde özel bir kavramı karşılamak" amacıyla kullanılmamıştır?
<BR< div>
A)  Dedesinin iki gözüne birden perde inmişti.
B)   Parmakları sazın perdelerinde ustaca geziniyordu.
C)  Bu oyunun üç perde olduğu söylendi.
D)  Ördeklerin ayaklarındaki perdeler, çocuğun ilgisini çekti.
E)   Gönül gözündeki perdeyi kaldırmadan güzellikleri göremezsin.

Soru  54

Anlam genişlemesi yoluyla, somut anlamlı bir sözcük soyut anlamda da kullanılabilir. Örneğin, somut anlamlı "kırık" sözcüğü, "Onun üzgün, kırık bakışını unutamıyorum." cümlesinde, soyut bir anlam kazanmıştır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, böyle bir anlam değişmesine örnek gösterilemez?
A)  Yeni işine bir türlü ısınamadı.
B)   Güneş vurunca odadaki soğuk biraz kırıldı.
C)  Yeni bir düşünce akımının bayrağıydı o.
D)  Sizden böyle katı bir tavır beklemiyordum.
E)   Adam, parayı görünce hemen yumuşadı.

Soru  55

Söylenişleri bir, anlamları ve çoğu kez de türleri ayrı olan sözcüklere sesteş sözcükler denir.
Aşağıdakilerin hangisinde buna örnek olabilecek bir sözcük kullanılmamıştır?
A)  Bu yıl asma üzüm vermedi.
B)   Kâğıdın iki yüzü de doluydu.
C)  Aramızdaki bağ, oldukça güçlüydü.
D)  Sessizce güneşin batışını seyrettiler.
E)   Kır saçları, onu olgun gösteriyordu.

Soru  56

Memurluk" yerine "hükümet kapısı" dersek "dolaylama" yapmış oluruz.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "dolaylama" vardır?

A)  Dağlar, renk renk çiçeklerle süslenmişti.
B)   Anadolu halkı, acısını da sevincini de türkülerde anlatır.
C)  Çukurova, ülkenin beyaz altın kaynağıdır.
D)  Çukurova'nın sıcağına, "sarı sıcak" derler.
E)   Köylüler, güneş doğmadan yollara dökülüyor.

Soru  57

Yaşamımızda çok önemli bir yeri olan "para" sözcüğü, pek çok deyimimizde de yer almıştır. Örneğin, birinden, vermek istemediği halde, şu ya da bu yola başvurarak para almayı belirtmek için "para sızdırmak"(I) ; her işin parayla yapılamayacağını anlatmak için de "para ile değil sıra ile" (II) deriz. Gereksiz olarak çok para harcamayı "paraya kıymak"(III) deyimiyle karşılaşırız. "Parasını sokağa atmak"(IV) deyimiyle, değeri olmayan bir mala para vermeyi anlatmak isteriz. Bir iş için çok para harcamayı da "para dökmek"(V) deyimiyle dile getiririz.
Bu parçada numaralanmış deyimlerden hangisi yanlış açıklanmıştır?
A)  I.
B)   II.
C)  III.
D)  IV.
E)   V.

Soru  58

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, cümlede kullanılan deyimin açıklaması yoktur?
A)  Anlattıklarımı uzun uzun düşündü ve bana hak verdi.
B)   Önceden söylediklerinin tersini söylemeye başladı, ağız değiştirdi.
C)  Bu olay karşısında büyük bir korku ve telaş içine düştük, paniğe kapıldık.
D)  Sürekli kendisi konuşarak bir şey söylememize fırsat vermedi, bize ağız açtırmadı.
E)   Öğrenciler, okulların kapanmasını sabırsızlıkla bekliyor, tatili iple çekiyordu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.